Yürüyorum İstanbul sokaklarında
Önümde bir gelecek
Arkamda bahtı kara bir geçmiş
Yürüyorum İstanbul sokaklarında
Kaldırımlar ağlıyor
Bakıyorum İstanbul 'a
Görüyorum şefkatin yenilgisini
Öfke yenmiş şefkati
Karanlığa hapsedilmiş bizim merhamet
İnmiş insanlık en düşük mertebeye
Sessizim bir şiirin ömrü boyunca
Bu sefer kalemin ucunda sessizliğim
Kalbim ile kalemim arasında bir engel yok
Dudaklarım kalbimin yoluna sadece bir yol sunuyor
Sırtımı yasladığım o canlı duvarları da
Yalnızlıktasın
Her halinle bir gözyaşısın
Ummadığın insanların sermayesisin
Bir köşe başında duvara yaslanan adamsın
Tüm kirliliklerini aşka yansıtan
Kayboluyorum...
Izdırap ve dertler içerisinde
Kıvrılıyorum bir kenara
Acıları ve seni unutmak için.
Sabrımı deniyorum
Veda ediyorum sana Tatvan
Sana tam memleketim evim demişken
Buradan ayrılıyorum
Seni sana emanet ediyorum
Ne olur benim için kendine iyi bak
Dün bir yıldızım kaydı
Ondan tek dileğim kalkıp bana sarılması oldu
Güneş de yardım etti bana onun kalkması için
Ama o yıldız ise kendini aşkın en derinlerine sakladı
Dün bir yıldızım kaydı
Kapatıyorum aşkın dükkânını
Seninle kapatıyorum son siftahı
Son defa girip toparlıyorum aşkın kırıntılarını
Bırakıyorum kalbimin en unutulmaz köşesine
Burada sadece senin sesin yükseliyordu
Herşey Yeniden Başlıyor
Hava kararıyor inceden
Sen benim bir tanem oluyorsun saf bir duygudan
Çektiklerimi ödünç veriyorum bir akşam karanlığına
Diyorum ki; beni güneş doğana kadar ona bağla
Elindeki kâğıtta dün onu gördükten sonra karaladığın bir şiir
Gözlerin hala onun güzelliği etkisinde kalmış
Dudakların onun ismine esir olmuş
Dur durak bilmeden onun ismini sayıklıyor
Ve sanki âşık olmuş gibi onu tekrardan görmek istiyorsun
Onu bakıp şiirini devam ettirmek istiyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!