Bugün bir sonbahar günü ingilterede
Yağmur çakıl taneleri gibi sekiyor yerden
Ve şarıl şarıl akıyor derede
Bense arka bahçede çardakdayım
Karşımda bütün yaz boyunca yemyeşil duran ağaç
Şimdi savruluyor rüzgarda
Korktuğuna yeltenmektir cesaret
Uçuruma yaklaşmak gibi
Karanlıkla boğuşmak
Güçlüyle savaşmak
Veya kimi zaman
Sevgini paylaşmak gibi
Hak deyip haksız olunmaz
Arş deyip haklar alınmaz
İntihar bir günah ise
İslam uğruna ölünmez
İnsan olan insan yakmaz
Beni artık burada tutacak bir güç yok
Bu göz yaşlarını bu mermileri giderin
Kan ile kanı temizleyemez çağlasa gök
Barışın içinde bana da artık yer verin
Bu göz yaşlarını bu mermileri giderin
Gök yüzünden yıldızın kaydı dün gece
Boğazım düğümlendi çıkmaz bir hece
Nasıl kıydılar sana öyle kahpece
Nasıl kıydılar sana Ahmet abicim
Planlayıp sana ah pusu kurmuşlar
Saz teline ateş düştü
Herkes üstüme üşüştü
Bir selamdı vereceğin
Vermedin yüreğim küstü
zülfün alev alev yanar
Bahçede ki çiçeklerin
Gittiğini bilmiyorlar
Camdan bakıyorum bazen
Kaç gün geçti solmuyorlar
Onlar gibi beklemekteyim
Ellerim rotatif gibi işlerken
Emeğimi terim ile beslerken
Dudağımı takatsizce dişlerken
Hani serapta olsan işimdesin
Yorgun argın evime vardığımda
Yüreğinden özge sılam yok benim
Farketmez ne ile gel yeter bana
Hasretinden başka çilem yok benim
Gözlerimde mihman kal yeter bana
Gel gurbette bu nemli havalarda
Uzun uzun anlatmaya gerek yok
Ben öykümü yüreğime kazıdım
Sende bunu anlayacak yürek yok
Sen tef iken ben ağıda saz idim
Sen balda parmak ben işinde arı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!