Oturmuşum içkiliyim
Doğrulsam devrileceğim
Biliyorum biliyorum...
Hatırlatmana gerek yok be müzisyen kardeş
Efkarlıyım efkarlıyım ah efkarlıyım
Birde şu sigaram olmasa çok yalnızım
Denizle gökyüzü arası bir maviye kaçık
Yelkenleri rüzgarı ağırlamaya
Her an hazırcasına boylu boyuna açık
Nilüfer adında bir fıkara teknesi
Bir de balıklara özenen bir kızıl kaçık
Yol almışlar dalgalı maceralara doğru
Birinci sahne
Bakakalmıştık birbirimize
Zaman durmuş
Deniz ölmüştü -Ya biz yaşıyor muyduk? –
Bir çerçeveymişçesine kapının kasasına yaslanmıştı
Bir yangınla çıktı yola
Ardından pınarlaşan dostlarıyla
Her biri hicran doluylardı
Bir bakıma akarlarken yıldızmışcasına
Bir bakıma cansızlardı/ölüylerdi
Yolculuklarının başında
Kırılmış bir kadeh gibi avucu kanıyordu
Dolmuştu gözleri şehire bakıyordu
Arkasında mutfağı tutuşmuş yanıyordu
Yer onu gökyüzü ruhunu çekiyordu
Çıkmıştı yalınayak balkonun duvarına
Çocukken beslediği kedisi gibi
Bu denize verdim sizi
Bu denize hatıralarım
Geceye sakladım mahzun
Gündüze verdim sizi
Sarhoş oldum dalgalarla
Martılarla üleştim açıklığımı
Bu öyle bir dünya ki dostum
Ne kadar güçsüzsen o kadar harcıyor seni
Ve ne kadar hafifsen o kadar basitsin
Anlıyacağın varlığına ve yokluğuna eşitsin
Bu öyle bir dünya ki dostum
Üç şeyi bir gecede öğrendim
Arkadaşım bir gece beni çağırdı
Oturduk çatı da taburemize
Yanımızda güvercinler mırıldanıyor
Teybinde; Çarşambayı sel aldı
O gün nedense türkü dinlerken efkarlanmayı öğrendim
Senin gibi yazmak resmetmek
Acıları ve yasakları
Başkaldırmak satırlarımla
Akıllarda sorular bırakmak
Hürriyet ve hakları
Azim ile koparıp çekmek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!