Bu gün yakılmış köprülerinden geçerken eski yaram yeniden yandı. Yaşanmış,yaşanmamış, başlanmış,başlanmamış günlere utkulu hatta unutkan bekleyişlere bikri bir canım sense cananlığımın şifrelerindeki bilinmeyenlere uzaklar üflüyorsun.
Bir gerçeğin içinden içlenmişlerimden geçerek geçmiş zamanlı, gelecek emenli etik duruşlarıma dezenfekte olan ali beli aşklar büyütüyorum.
Kayıpların kanıt ülkelerine ulaşacağım elbet mavi sularım yüreğine akarken.Sen özlemler ekerken algıların dalgalarına ben atacağım aşk arını aklanmış Züleyha’nın sensiz kuyularına …Yeisleri biten,bulutlarında yağmur öpücükleri olan bir Yusuf olarak büyüyeceğim.
Hiroşami mutlulukların panolarına bensiz her anın yaşanamazlığı uzun yıllar sürecek gibi. Gözündeki damlalar düştü mü kara sevdamın toprağına. En sorgulu,ne vurgulu,en anlı ve benli anların tetiğini çektim vurulmuşum senden..
Bir suçluluk sülünü uluorta duygular yapışır kayıplarıma.Çığlıklarımızın kavuştaklarında aynı şarkımız çalıyorken burada olamayışının melodisini kim güfteler.Geri dönmüş yokturlar ben seni yaşatmaya payım dercesine beni sena bölüyor onca elde var kavuşamazlık.Şimdi sağlamasını yapıyor senden haberi olmayan diğer güzeller…Ben sağlamım sana.Benim aşk bağlamım faylarında her an bir Leyla ölümcül yetişir bilesin; ama senin lavın ,senin lafların,atıfların,nazların, azların,çokların, gülüşlerin, yaşattıkların dahası yaşatamadıkların bir volkanken kime ne… kim beni senden koparır, onarır.
Bu yüzden aşk kaybedilmiş ve kazanılmış oyunların sahnesi sen bensizliği oyna izliyor tüm mısralar,yürekler…Dokunsan donacağım,donacağım dönmelerine,içimde suskun atomlar kendi pimini çekerken sen hala yoksun…Sahi sen yokluğun posta kodu musun? Bütün cevapsız namelerime nemli bekleyişlerin yağmurunu eklemişsin. İki can içine iki cam içine beni almışsın.
Bazı sanları sanrısız yaşamak yakarıdır, yakalandığımız uzak sevilerin unutulmazlarında.
Gelemediklerinle, gelebileceklerin aşlarıyla besle hüznü.
Yaşanmamış bir kayboluş serenadından, yüklemsiz bir barajın bendinden ömrü geçmemiş ömür billah sensiz yapamayacaklarımın yıllar yılı olgusunu aklıyorum beyazlarıma…
Anlatılmak dönencesiyle mecburi eksende kendimizi ayarladığımız kalbi saatlerin tik tak özlemlerine arışımız bizi varışımıza kavi kılıyor.
Ne hızlı bir akıştır,yakarışlarımın müstezatları gibi,bir uzun mısra,bir kısa mısra gibi tümleniyorsun üstelik medlerin de yok.
Hüzzam bir eda ile hazanlarımın olmazlarını yazan tükenmiş eskiz bir sevdanın ilenci buhurlarımı özetliyor ve beni sana kaim kılıyor sılanazım..
Tadilattan kavruk,ayrık,savruk, bitik,yitik ve dahası ne kadar hüzün dolu en varsa hepsinin çeşni olduğu çeşme başı aşk aşında ben sana akıyorum yetmez mi?
En koyu gelişlerin gölgesinde iki boy uzaklıkla, iki bin huyla sensizliğe serinleniyorum.
Yokluğun acısı arar sol yanımı. Özümüzü acıtan sözcüklerin yaman felaketlerinde kaçacak kucaklar ararız işte biz.
Ruhumuzun magmasına kaili bir sevginin öngünü düşer düşlerimden ötelere…Özetlenirim aşk arası ,parıltısını her gelmene aklayan mavi heceli denizlerimin sesi.. Sırf bunun için unutulmaz kederlerin kazasını kıldım.Bunca yaram varken, utçun bir ömrün son sayfasında ruhumun üstünde otlanan aslanların aşk pençesiyle tavına geldim.
Küflü hayırları yıkılmış hanların arasına atarak,kendi ruhumuzun evine seni feryadımın yıldızı olarak saklıyorum.
Çalkantılı ummana düşen ummalarımın slüeti ,karasevdamın sularında aşkın resmini çiziyor su ile ben ile bağlanışım ile… Ne kadar ile varsa orda sıralanmış dalgaların da yardımıyla seni çiziyoruz suya ve bene..
Heceler sürüyorum sıfırlanmış nadas bıraktığın gönül tarlama.Kavuşmaların pınarlarından yaşamı ve senli beyazları bağlıyor hasat ve aşk halime.Seninle yokluğun,seninle senliliğin ,bensizliğin yolculuklarına çıkıyoruz. Girdabına düşmüş yansımaların son ışınmasında beni sende buldum.Gerisi sılanın kendi alışılmamışlığı çözer sılanazım..
Kayıt Tarihi : 8.4.2009 01:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Dokunsan donacağım,donacağım dönmelerine,içimde suskun atomlar kendi pimini çekerken sen hala yoksun…Sahi sen yokluğun posta kodu musun? Bütün cevapsız namelerime nemli bekleyişlerin yağmurunu eklemişsin. İki can içine iki cam içine beni almışsın.
iğini çektim vurulmuşum senden..
Gelemediklerinle, gelebileceklerin aşlarıyla besle hüznü.
Tadilattan kavruk,ayrık,savruk, bitik,yitik ve dahası ne kadar hüzün dolu en varsa hepsinin çeşni olduğu çeşme başı aşk aşında ben sana akıyorum yetmez mi?
Girdabına düşmüş yansımaların son ışınmasında beni sende buldum.Gerisi sılanın kendi alışılmamışlığı çözer sılanazım..
NE ZOR CÜMLELER BUNLAR..ANLAMAK DA Bİ O KADAR ZOR...Böylesine de bir iç ses olmuş..sayfayı doldurmuş işte...
DAHA NE DİYİM SEVGİLİ TAYLAN! ! !
TÜM YORUMLAR (1)