Yılların yorgunluğunu yüzünde biriktirmiş
bir adam var aynada.
Aynada ama benden maada.
Saçlarında kırçıl çilesi,
sesinde çatallaşmış hüznü,
kahırları ile yılgın hayata.
//bahar bu şehre
ancak ben aşık olunca gelir//
hercaidir benim sevdalarım
nesterenleri vaktinden erken açtırır
cemreler bile benimle iner aleme
şimdi vakit yokluğunun ilk ikindisi
gidişinin üzerinden
bir kahve içimi henüz geçti
yıkılmadım ve vazgeçmiş değilim kendimden
sigarayı abartmış olabilirim sadece
sensizliğin ucunu yakıyorum
gün oluyor yapışıyor yakama
bir derviş sükuneti
gün oluyor alıp sürüklüyor önünde
bir öfke seli
karma karışığa bir adım
saçmalamaya ramak kalıyorum
önceleri henüz yazmadığım
mektuplarımda saklıydın
yitirdiğimi sandığım
duygularımın aynasıydın
sendeki sevilmeyi bilmeyen
bir çiçeğin o en saf hali
hani aynı anda bir rüya görmüştük seninle
bir başka şehirdeydik ikimiz
gökyüzü daha bir maviydi hani
hani üç oda bir salondu evimiz
sen olabildiğince mutlu
ben daha bir neşeli
sahilde gözlerim
bugün de seni aradı
nereye baksam seni görür gibiydim
onulmaz hasretimin gözleri önünde
yine sen vardın
yine hayalimdeydi gözlerin...
anladım ki haddim değilmiş seni sevmek
senin yüreğin bana bir beden büyük
sevgine dar geldi bendeki yürek
bundan sonra bana düşen
aşktan müsaade isteyip
çekip gitmek
Bir başka sevdaydı bizimkisi
Hani afili biraz
Biraz da şiir gibi
Mihrabı sen idin
Ben ise delisi
İmrenirdi bize bir damla aşka muhtaç kalanlar
Adı şiirlerimde saklı sevgilim!
Sen gündüz düşlerimde
gece rüyalarımdasın.
Sensin uyuduğum uykum
dost meclislerinde adını sustuğum.
Tenhalarda çığlık çığlığa sesim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!