‘omoi peplegmai kairian plegen eso' (*)
Maymun boyunlu Sweeney yayar dizlerini
Kahkahaya düşsün diye bırakır kollarını,
Çenesi etrafındaki zebra çizgileri
Kabararak lekeler zürafayı.
Fırtına ayının çemberleri
Plate Nehri'ne doğru kayar batıya,
Ölüm ve Kuzgun sürüklenir üstünde
Ve Sweeney nöbet tutar boynuzlu kapıda.
Kasvetli Orion ve Köpek
Peçelidir; ve susturmuşlar çekilmiş denizleri;
Oturmaya çalışır Sweeney'in dizlerine
İspanyol pelerinli kişi
Kayar ve sürükler masa örtüsünü
Devirir bir kahve fincanını,
Çeki düzen verir kendisine yerde
Esner kadın ve çeker çorabını yukarı;
Uzanır pencere denizliğinde ve şaşar
Sessiz adam moka kahverengi giyimli;
Garson getirir incirleri
Portakalları muzları ve sera üzümlerini;
Suskun omurgalı hayvan kahverengide
Geri çeker, kasar ve toplar;
Rabinovitch kızlık soyadlı Rachel
Üzümleri katil pençeleriyle parçalar;
O ve pelerinli kadının
Bir şebeke oldukları düşünülür, şüpheli;
Bundandır ağır gözlü adamın
Reddetmiş olması manevrayı, bitkin düşmesi,
Terk eder odayı ve yeniden belirir
Pencerenin dışında, yaslanmakta
Bir altın sırıtışı çevreleyen
Mor salkımların dallarına;
Ayrı taraftaki kapıda sohbet eder
Belli belirsiz biriyle ev sahibi,
Kutsal Yürek Kadınlar Manastırı
Yakınlarında şakır bülbüller,
Ve şakıdı o kanlı ormanda
Agamemnon feryat figan içinde,
Ve onların akışkan fışkıları düştü
Şerefi lekelenmiş katı kefeni lekelemeye.
Kayıt Tarihi : 25.4.2015 10:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adamlar arası toplum
Şairin arası her bir evren
Dünya denen yer evrenin birer canlı temsil yeri
Efendim, Roma sümbülleri çiçeklenir kâsede
Ve kış güneşi emekler karlı tepelerde;
İnatçı mevsim sürmekte.
Hayatım hafiftir, bekler ölü rüzgârı,
Elimin sırtındaki bir tüy misali.
Güneş ışığında toz ve köşelerde hatıra
Bekler ölü ülkeye doğru soğuk esen rüzgârı.
Bahşet bize barışını.
Dolandım uzun yıllar bu şehirde,
Tuttum inancımı ve orucumu, kol kanat gerdim yoksula,
Onuru ve rahatlığı hem verdim hem de aldım.
Asla reddedilmedi kimse benim kapımdan.
Gelip çattığında kederin zamanı
Kim anımsayacak çocuklarımın çocuklarının yaşayacağı evimi ?
Keçi patikasından gidecekler, ve tilkinin evine,
Firar edecekler yabancı yüzlerden ve yabancı kılıçlardan.
İplerin ve kırbaçların ve dövünmelerin zamanından önce
Bahşet bize barışını.
Issız dağın duraklarından önce,
Anaç kederlerin muayyen saatinden önce,
Ölümün bu doğum mevsiminde şimdi,
Çocuk, henüz söylenmemiş ve zımni Söz,
Bahşetsin İsrail’in tesellisini
Yarını olmayan seksen yaşındaki birine.
Sözüne göre,
Methedecekler seni ve ıstırap çekecekler her nesilde
Şanla ve alayla,
Işık üstüne ışık, tırmanır azizin merdivenine.
Bana göre değil şehitlik, düşüncenin ve duanın vecdi,
Bana göre değil nihai önsezi.
Bahşet bana barışını.
(Ve bir kılıç delip geçecek yüreğini,
Seninkini de).
Usandım kendi hayatımdan ve benden sonrakilerin hayatlarından,
Ölüyorum kendi ölümümde ve benden sonrakilerin ölümlerinde.
Bırak gitsin
Kurtuluşunu görmüş uşağın.
T. S. Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi).
TÜM YORUMLAR (6)