bugün bir perde araladım onbeşimden kalan;
hem de en çılgın, en mülteci olanından...
ilk önce; saf, bembeyaz
bir tuval koparttım çocuk düşlerimden,
içine tek tek yerleştirdim; güneşi,
masmavi bir gökyüzü de olsun istedim,
şarkı söyleyen kuşları da unutmadım...
kantindeki çayı simiti de koydum kenarına,
tam ortasına da seni çizdim en masum halinle,
yanına da en sırılsıklamından kendimi...
saçlarını ördüğün, gözlerini gözlerimden kaçırdığın
mahçup gülümsemelerin geldi aklıma,
benimle konuşurken kollarını nasıl bağladığın...
bir de beyaz hırkan vardı sana çok yakışan...
bugün bir delilik yaptım, sana geldim!
biraz çocuk, ama en sevda halimle...
sesin biraz değişmiş!
belli ki yılları koymuşsun nefesine.
dudaklarında da yitirmişsin korkuları, yorulmuşsun...
o telaşlı, aceleci sözcüklerin kalmamış...
demek ki sende de can kırıkları ben gibi, gönül dargın.
olsun; artık ne zaman dar, ne de çok geç,
yok; imkansız da deme asla, en güzel saatler,
hatta seher serinliğinde bir vakit bizimkisi
biliyorsun insan her gün yeniden doğar,
bu sefer de sen bana doğdun ay yüzlüm...
bugün bir delilik yaptın, sen de bana geldin!
sefa geldin, hoş geldin...
Tanju Çubukçu
Kayıt Tarihi : 2.9.2018 12:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!