Bozacının Şahidi Şıracı

Huban Asena Özkan
226

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bozacının Şahidi Şıracı


Bir şarkıydı başlangıç "güle güle, yolun açık olsun!"
Sesin kırık bir plak gibi takıldı dudağına,
Ben, o sözü bir bıçak sanıp kalbime sapladım.
Sen, "seni uğurlamıyordum," dedin,
Ağzından dökülen balı zehire çeviren
Bir serçenin gözyaşlarıydı avuçlarıma dolan

Üçüncü perde
Bir bardağın dibinde eriyen buzlar,
Ve "şahit" dediğimiz arkadaş sessizliğiyle duvar oldu.
Gölgesi yere düştü, üzerine bastığımızda çatladı
"Ben sadece bir izleyiciydim," dedi,
"Oynadığınız oyunun yoktu kuralı."

Gece, bir yalana sarılıp geldi
"Bozacı haklı, şıracı masum," diye fısıldadı rüzgâr.
Oysa hepimiz biliyorduk
Gerçek, bir çocuğun çizdiği gökkuşağı gibiydi,
Boyası bitince siliniverdi.

Ve ben,
Sokak lambalarının altında kendi gölgemle dans ederken,
Bir çöp tenekesinde buldum kaybettiğimiz oyunun kural kitabını
Sayfaları yırtılmış, mürekkebi yağmurlarda erimiş,
Son satırda sadece şu yazıyordu
"Yenen hep yalan, yenilen hep yalnızlık."

En sonunda...
Bir meyhanede buluştuk yeniden,
İçki şişelerinin dibinde aradık geçmişi.
Şarap "yalan", rakı "pişmanlık", bira "keşke" dedi.
Sen, bir serçenin kanadını kırarken,
Ben, bozacının şahidini susturdum
"Artık kimse inanmıyor," dedim,
Çünkü gerçek, şişelerin içinde kayboldu
Şişeyi yere çaldığımda ise
Kırılan camlardan bir serçenin son şarkısı döküldü

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 4.3.2025 23:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!