.....
Okulumuz Çaycısına; Sağolasın Melek Hanım
Ellerine sağlık, Allah razı olsun diyorum…
Dünyalara bedel, masamın üzerine koyduğun papatyanın
Güzel kokusu... Sevilmenin sayılmanın keyfi ile coşuyorum…
.....
Hacımizeli (Hacımirzeli) Köyü
Geliyor gözlerimin önüne
Kertişli dereyi (sübhaneke) okuyarak geçmişik,
Üç Harnıp'ın yanında bırakıyok dua okumayı
Borumu bu, o yaş da, Bestili'deyig,
Çocuk mezarlığı kalmış geride...
.....
Ah be o masallar, hikâyeler aaaaahhh ah!
Mezarlık yanından geçerken,
Cinler, hortlaklar, cadılar, gulyabaniler,
Bir dudağı yerde, öteki dudağı gökte olan,
Gocaman devler, çıkıverecek sanki önümüze,
Biz küçücük çocukların, korkudan, kopuyor ödü...
.....
Önde ineğimiz Mercan, yanında danası Acar
Altımızda, Eşşeğimiz Bozca
Önde Ablam, ortada ben,
Ardımda küçük bacım,
'Bahçeye gidiyog' diyok
'Nereye gidiyonuz çocuklar' diyenlere...
Değirmenin önünü geçince,
Çay’ın kenarında öne geçiyor ablam!..
Bir eliyle, asılıyor Bozca'nın yularından
Diğer eli ineğimiz Mercanın kuyruğunda...
Dişleri takırdıyor, buz gibi soğuk su da.
Azgın su ayaklarıma, dizime kadar değiyor.
-Belime sarıl bacım! ... diyorum ardıma,
-Sıkı tutunun! diye bağırıyor ablam
Deve Boynu görünüyor,
Çayın tam ortasından yukarıya baktığımızda..
Biz eşşekten düşsek, yada ablam yıkılıverse!
Kurtulmamız mümkün değil!
Lastik ayakbamın biri düşüveriyor,
Çaya… Ağlamaklı yutkunuyorum ardından.
Evde de yedeği yok üstelik.
Can korkusuyla daha sarılıyorum
Palan’ın tokasına...
.....
Kös kös iniyorum eşekten, bahçeye girince
Portakal dikenleri, hazret dikenleri
Buturaklar, hele o sarı tikenler...
Bahanem oluyor, ineğin peşinde koşmamak için
Zeytinliğe girmiyorum...
Akşama kadar dibinden ayrılmıyorum
Bizim koca Rize Mandalininin…
Diyorum ya! Rahat durmam imkânsız
Çıkıveriyorum ağılın kenarındaki
Tatlı limona... Ayrılıveriyor ben tepesindeyken,
Bir çatırt sesi... Tatlı limon'un kocaman dalıyla
Yerdeyim... Sere serpe yatarken
Ağlamamak için sıkıyorum dişlerimi...
.....
Küçük bacımın;
Ablaaaaa! abim düştüüüüü!
Diyen sesine koşuyor ablam
Bakıyor ki kocaman dalın üzerindeyim
Dal yerde...
Bacaklarım, kollarım cayır cayır yanıyor
Şalvarım yırtık, kazağımın kolu dilim dilim
'Çıkma demedimmiiiii, Babama ne diyeceğim bennnnnn'
Sözüyle birlikte sağ yanağıma inen bir tokat,
Pınarını açıveriyor gözlerimin...
Sol ayağının topuğuna
Sağlam oturuyor attığım taş
Dikenlere çakıllara aldırmadan
Ağaçların arasında kaç babam kaç!
.....
Ben yediğim tokadı demeyeceğim
O dalı kırdığımı demeyecek...
Küçük tepsiyi sus payı olarak
Alıyor küçük bacım...
Davul gibi şişiyor karınları
Akşam olurken ineğimizin, eşşeğimizin
Yine aynı macera eve dönerken...
.....
Heyhat! Eyvah ki ne eyvahhhhh
Vah vah ki ne vah
Çocukluğum kalıvermiş meğerse
Boz Eşşeğin sırtında...
Ulan Bozca çocukluğumu da mı götürdün
Kırk yıl önce ölürken...
Sağolasın Melek bacım, çay’ın, çiçekler’in,
Ve “Abi Hadi Bozca’yı anlat..” deyişin,
Yılgın Yağmur’a gene bir hikâye yaşattı,
Hiç Eskimeyen o eski çocukluk günlerinden.
.....
Adanasız, 14.05.09 – 09.18 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 14.5.2009 13:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bakıyor ki kocaman dalın üzerindeyim Bacaklarım, kollarım cayır cayır yanıyor Şalvarım yırtık, kazağımın kolu dilim dilim 'Çıkma demedim mi' Sözüyle birlikte sağ yanağıma inen bir tokat, Pınarını açıveriyor gözlerimin. Adanasız, 14.05.09 Y.Yağmur
![Nebi Ünler](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/14/boz-essegin-sirtinda.jpg)
kutluyorum yazan güzel yüreği..
namık cem
tebrikler
Bozeşeği ile gülysbanisi ile mezarları, korkuları ve dualarıyla özlemi ve hasreti ağır basan çok güzel ifadeler içermekte dizeleriniz.....
Ah o günler....
Ah bozeşekli günler derelerde cıbıldak gezdiğimiz günler....
Saygıyla
TÜM YORUMLAR (3)