elleri cebinde geçerdi
bazı gecelerden,
puhu kuşlarının
pusu kurduğu saatlerde.
anarşist duyguları hapsettiği elleri
başkaldırmasın diye saklardı,
yakut kızılı,
bi şarapta
bir de acı kusan parmaklarında yakardı kursağını,
bilirdi..
sigarasının dumanı gibi
kaybolsun diye piç yalnızlığı;
yükselen geceden atlayacak
kimsesiz bir
boşluk arıyordu gözleri...
geçtiği sokaklar da
göğe uzanan apartmanlara,
ayaklarından akıp giden köprülere bakınıp duruyor
soğuk parmaklıklar
militan direnişiyle görüşünü kesiyordu.
kemirgen azılı bir hayvanın
dişlerinde öğütülmüyordu ki
beynine saçılan düşünceler!
orta yerinde bi köprünün
köprücük kemiğinden patlatsam ya firari aklı.
yanıldığı imla hatasına yeniliyodur hep,
unut derken 'ma ekine sövgüler sıralıyor
nerden, hangi aralıktan sızardı ki
lanet okuduğu hafıza denklemi!
yine, eşittir yeniden yenildiği,
dudak kıvrımına oturan
zamansız tebessüm
pimini çekmiş el bombası olup
düşünce yanak çukuruna,
koca bir kent ile
ruhu da gömülürdü
o derinliklere..
suçluydu! asılmalıydı o gülüş
ibret'i alem diye
ömrün ortasına...
nafile...
fikri hülasaların devrimci söylemleri
heybetli naralarından soyundu bak,
üryan! ari! çırılçıplak bal gibi aşk,
pehh! dilin kurşun geçirmez sanırdın,
sivil zaiyata karşı dururdun dimi
orta yerinden vurulmakta ne?
yok ön gösterimi,
yok ikinci baskısı
yut, yırt, böldüğü yerden bölün, diye diye,
küfrü yutan bir geceden
alçak sürünmeyle geç git şimdi..
hadi...öz/
nisan/bir
Kayıt Tarihi : 2.4.2024 01:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!