Borç Yiğidi Bozar Şiiri - Yalçın Öner

Yıl 1973 krizler henüz bizden çok uzak,
Başbakan 'borç yiğidin kamçısı ' diyor.
Dalga dalga krizler geldi sonra durmadan.
Köşe dönmek oldu en sevdiğimiz oyun..

Baştakiler sokup sokup yaladıkça
Bal yapışmış parmaklarını ağızllarına;
Çok kurumlar battı, çok değerler yitirdik,
Ve öğrendik ejderha benzeri borç sarmalını …

“Borç yiğidi bozmaz, travesti yapar! ”
Demek zorunda kaldı bir sayın başkan.
Deseydi bu sözü bize, bizim tontonlar;
Onurumuz adına biraz daha kemer sıkar,
Plana proğrama sarılır toptan,
İteklenmeden sağa-sola tıpkı kör- topal,
Hortumlanmadan da adam gibi kalkınır,
Ne travesti olurduk, ne bozuk yiğit!

Kutsal vergi diye verdik devlete,
Helal rızkımızı yiyip içmeden.
Yiğit olacağız diye biz beklenirken,
Bürokrat, teknokrat, hortumcu hortlak,
Götürdü tüm malı hiç utanmadan.

Emip kanımızı keneler gibi,
Al sana, al bana ettiler vira,
Sonunda millet kaldı çaresiz,
Elinde başbaşa kendisininkiyle!

Yıl 2002 çok zaman geçti.
Yiğit’e kamçı aranırken biz,
Borç çıktı gelirin beş – on katına;
Patladı elinde kurulmuş bomba!
Yıkıldı zavallı koca başbakan,
Bir testi su bile çalıp çırpmadan…

Bu kaçıncı antlaşma, kaçıncı taahhüt?
Gelip gider Imf, o bile şaşkın.
Ormanda av varken gidip avlanacağına;
Aslan bir kuru kemik için kuyruk sallarsa,
Kim der ki o yiğit’e candan acıyıp ta:
Herkesin önünde eğilip yatma…

“Borç yiğidi bozar, hatta travesti yapar! ”
Helal olsun sözüne çok yaşa başkan,
Konu vatan ve millet olduğunda;
Doğruyu söyleyen tek kaldı Sinan,
Doğru söyleyen ağzınla, sen çok çok yaşa.

Global yiğitliğe giden bu yolda,
'Depişirken büyükler, ezildi cücükler altta! ”
Sonunda global travesti de olmadan!
İnşallah gireriz biz bu, kalleş Avrupa’ya…

Yalçın Öner, 29.mayıs.2003 / Ankara