Bizlere ÖCÜ gibi gösterilen örgütlülük n ...

Bunun cevabını bizden önce bize örgütü ÖCÜ gibi tanıtanlar, icraatlarıyla veriyorlar… Karşımıza çıkarılan polisler örgütlü değil mi? İktidara gelen partiler örgüt değil mi? Halkın yaşam alanlarını paylaşarak ve rant elde etmek için anlaşanlar örgüt değil mi? ‘’Biraz da biz gülelim! ’’ deyip, ekonomik ve demokratik haklarımızı ellerimizden zorla alan darbeciler örgütlü değil miydi?
Köy-Kop, İlk-San, SSK gibi, ücretlerimizden kesilerek damla damla biriktirerek büyüttüğümüz kurumları ellerimizden alan çeteler örgütlü değil miydi?
Taksim Gezi Parkı direnişçilerine elinde palalarla saldıranlar örgütlü değil miydi? Değilse; Polis direnişçilere saldırırken neden onları kolluyordu?
Onlar domuz topu gibi örgütlensin, biz birer birer kendi kaderimizle baş başa kalalım ki, istedikleri gibi rahatça kanımızı emebilsinler… Buna razı mıyız?
Kendileri örgütlenirken bizim örgütlenmemizden korkmaları işte bu yüzden…
Örgütsüz, ne onların yaptıklarını izleyebiliriz, ne açıklayabiliriz, ne de geleceğimizi tehlikeye atanlara karşı mücadele edebiliriz…
Kısaca örgütlenmemek demek, her türlü saldırıya ve sömürüye karşı teslim olmak demektir…
Bizim örgütlenmelerimizin önüne geçebilmek için, aramızdaki küçük, zararsız nüans farklılıklarını büyüterek bizleri birbirimize düşman ediyorlar, Kürt, Türk, Alevi, Komünist, Anarşist, terörist gibi… damgalayıp birbirimize düşman ederek, bizi iliklerimize kadar sömürüyorlar 50 yıl önce en fakir ile en zengin arasındaki fark 65 kat iken bu gün 200-250 katlara çıkmıştır…
Şimdi inanalım mı onlara?
Nice yiğitlerimi ellerimizden alıp astılar bu damgalarla, şimdi bayraklaştırdık onları, biraz da günah çıkarıyoruz bu davranışımızla, o zamanlar da böyle kitlesel eylemlere başvurabilseydik, acaba asabilmeleri o kadar kolay olur muydu?
Demek ki zamanında yanlış yapmışız… Onlar ‘terörist’ diye suçladıklarında biz susmuşuz…
Yine tekrarlayalım mı aynı yanlışları… Yine kaçalım mı örgütlenmekten?
Birçok olaydan sonra, zarar gören vatandaşlarımız… ‘’Hiçbir örgüte üye değildi’’ diye günah çıkarmaya çalışıyor… Ve bize sahiplenen olmadı diyorlar…
Örgüt demek bir kimlik altında (ezilenler kimliği gibi…) birleşmek demek…
Bir eylemde on kişi yaralandığında, herkes kendi vücudundaki yaraya sarıldığı gibi, örgütlü olanlar da önce kendi üyelerine koşacaklardır… Çünkü diğerlerinin kim ve ne olduğunu tanımaları mümkün olmayabilir… Bu doğaldır… Örgütlenmek böyle basit bir dayanışma için bile gereklidir.
Bunu başaramıyorsak, yalnızlığımızla bizi vurmaları ve etkisiz hale getirmeleri daha kolaydır.
Kürt dediler ‘o kürt’ diye sesimizi çıkarmadık, ‘Komünist’ dediler, ‘o komünist’ dediler, sesimizi çıkarmadık Anarşist dediler ‘o anarşist’ diye sesimizi çıkarmadık, kadınlarımıza orospu dediler sesimizi çıkarmadık, şimdi sıra bize geldi… dibinde oturacak son ağacı bile elimizden almaya çalışıyorlar susalım mı? Yoksa örgütlenip güçlenelim mi? Bu gün haklarımıza sahip çıkmazsak, işte görüyorsunuz pala ile saldırıyorlar devlet güçlerinden fayda yok… Ne yapacağız örgütlenmeyip… Boynumuzu uzatalım mı?
Şimdi bakıyorum, hem gezi direnişine katılıyorlar hem de örgütlenmekten korkuyorlar.’’ Denizde yüzerken suyu inkar etmek’’ gibi bir şey bu…
Örgütsüz insan köle insandır.