Ne çok, ama ne çok, acı çektim,
Uçsuz bucaksız kuytularda,
Sınır bilmeyen hayallerimde,
Ne kadar süre, üzerimden aktı,
Bilemem,
Paslanmış karyolam da,
Ayaklarım zincirli,
Ellerim prangalı,
Hürriyet arzusudur içimde yanan, canım yavru.
*
Ama bana hüzün, bana eziyet yaşatan,
Keder de veren,
Bu düzende,
Ülkem kadar,
Ne çok andım seni, ey dağlı küçük yavru.
*
Tanıdık geldiğim bu zindanlarda,
Güneşe bir an kala,
Vakitli, vakitsiz,
Yeryüzü inlerken,
İçimde depreşti yaralarım,
Unutamam, ne çok dert gördüm ben, ey yavru.
*
Gün oldu, çocuksu bakışlarım buharlaşırken,
Gün oldu, dilimden yakarışlar dökülürken,
Gün oldu, içim olanlara yanarken,
Kaybetmediğim umutlar,
Yüreğimi ısıtırken,
Özgürlüğü vatanımda bulmadan,
Bana ölüm fermanı yazdılar,
Onuruma, namusuma,
Ezberi bozdum, kolayca ölmeye, asla niyetim yok yavru.
*
Nefesini, soluğunu avuçlarımda öptüğüm,
Artık ne zindan, ne eziyet,
Ne de ölüm, korkutmaz beni,
Ülkemin yurdunda, dağlar yüce,
Vadiler derin olsa da,
Yüreğimde isyan rüzgarı estikçe,
Zamanın acımasızlığına karşı,
Karşı duruyorum,
Hedefi tam on ikiden vurduğum gün,
Sırtımdaki sistemi yok edeceğim o gün, bizim yavru.
*
Haberin yok mu?
Bakışlarımın donukluğundan,
Yılların yorgunluğunu gözlerimde taşıyorum,
Her güne umutla başlasam da,
Yeniden başlıyor tüm acılar,
Tüm dertler, tüm hüzünler.
Benim de, hayallerim vardı,
Benim de, umutlarım vardı,
Yüreğimin en ücra köşesinde sakladım,
Sessizce yanan, bir ateş gibi,
Gizledim tüm acılarımdan.
*
Bir avuç toprakta, gizli bütün hayallerim,
Bir karış suda, bir damla kanımda,
İsimsiz kahramanların hikâyesinde,
Öyle bir sevda ki bu;
Kalbimdeki tüm kırıklar, bir araya gelse,
Ne bir parçası, ne de bir bütünü,
Anlatabilir acılarımı,
Anlatabilir hüznümü,
Bir tek sen anlarsın...
Sen ey dağlı, bizim yavru!
Kayıt Tarihi : 14.8.2025 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!