Oda ne..
Ta kendisi bizim Selami.
Kara gözlüklerini çıkarmasaydı bir an gözünden
Tanımak ne mümkün..
Ben tanıdım tanımasına da,
O tanımadı besbelli ama gözleri
Gözleri tanıdı…
Dostluğumuz dayanır bizim eskiye
Eski dediysem var geride bir yirmi yıl
O yıllar biz kısa yoldan atılınca hayata
Kardeşimiz okuyup adam olsun diye.
Az uğraş vermedik Cafer ile birlikte..
Ben alıvermiştim sümeni üstünde masayı
Telefonsuz olmaz diye avukat ofisi
Evindeki telefon hattını vermişti Cafer.
O akşam açılış niyetine
Masayı donatmıştık bir güzel.
Askerlik falan derken ayrıldı yollarımız.
Cafer’e sırt çevirip, bana yamuk yapınca
Boş verdik…
Ağzı laf yapıyor diye almışlar onu partiye.
Allah yürü ya kulum demiş ya bir kere
Selami’de yürümüş…
Kara gözlük takınca gözüne
Beyim, büyüksün deyince birileri
Kasım,kasım kasılmış….
……ve hatta işlerinden dolayı,
Babası, tenekeci Hüseyin inin
Ne son nefesine
Nede cenazesine gelmemiş…
İkinci dönem kaybedince seçimi
Küsmüş doğup, büyüdüğü şehre
Yemin etmiş gelmemeye.
O şimdi ana kentli büyük şehrin
Denize nazır bir hanesinde yaşarken
Annesine bir kere bile dememiş
Gel bizimle otur diye…
Yıllar var ki hal, hatır sormamış.
Annesi Hatice kadın altı aydır yatalak
Hele sol yanı hiç tutmaz.
Her gece bir mahalleli kalır yanında.
Aç, açıkta koymazlar
Bazı, bazı ilenirmiş Hatice ana yalnız kaldığında…..
……ve hatta adı anıldığında.
Şöyle bir ah çekip,
Gözleri dolu, dolu olur.
Taş doğuraydım onu doğuracağıma der
Çaresizce ağlarmış…
Kayıt Tarihi : 23.9.2008 00:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!