İklimimiz,
Haddinden fazla sıcak
Ve haddinden fazla kurak,
Bu hasret elbet bir gün son bulacak.
Emekle beklenen ekmeğe
Ulaşmak umuduyla dökülen kan ve ter içinde,
Kuruyan dereler, akarsular ve göller,
Çatlamış dudaklar,
Parçalanmış eller,
Her yere örülmüş dikenli teller.
Bir biçimde,
Yaşamak için göç etmek,
Ve kısa bir mola vermek için
Kuş cennetinde beklemek
Tüm düşümüz bu olsa gerek.
Obez vücutlar içindeki hınzır kelebek,
Haylaz düşler,
Çirkin olmayan gülüşler,
Rutinimiz olan düşüşler,
Tüm bunların hepsi gerçek.
İstenmeyen tüylerde hesapsız ürperişler,
Ömrü boyunca ötelenmişler,
Görmezden gelinmiş,
Sevilememişler,
Dokunulmaya hasret direnişler,
Her defasında çiğnenmiş ama yenilmemişler,
Yenilememişler,
Yenilenmişler,
Ters istikamette seyreden yönelişler,
İnsanca sevilmek istemişler
Ama hep reddedilmişler
Ve ardından bilcümle vazgeçmişler.
-mişli geçmiş zamanda yitirilmişler,
Diyorlar.
Bizim gerçeğimiz böyle,
Bizim gerçeğimiz acı,
Bizim gerçeğimizin ortasında dev bir sancı,
Devasa bir kaya,
Aşılamaz bir dağ,
Yüreğimizin tam ortasında,
Dişlerimiz kilitlenmiş,
Hepimiz ayakta,
Çırpınıyoruz batakta
Ve battıkça çırpınıyor
Ve çırpındıkça daha çok batıyoruz hayatta.
Yazgımız, kaderimiz, gerçeğimiz…
Kayıt Tarihi : 21.8.2025 09:24:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!