Geri Dönüş
Gecelerin ve gündüzlerin şahidi
kaçışlarım fayda etmiyor
İlerleyişimin son durakları boşluklar
Bitkinliğimin, yorgunluğumun
Gece yürüyüşlerini kestim bak
Soğuğa dayanan teni değiştim
Eğlenceme artık hiç olma ortak
Yüzlerce partner var, yeni değiştim
Bindiğin jeep tarzı o arabayı
Beyaz yeleli attan indirilen zaman
topal bir kaplumbağaya bindiriliyor
botlara ilk düğüm atıldığında.
Kelebek ömrü bir hayat
kalıyor şimdi geride.
Adımı ‘aşk savaşçısı’ bırakıp
kimleri katmadım ki orduma Cankuş?
Haysiyetli, haysiyetsiz
fedakâr, vefalı ve pasif kişilikler…
Lakin yârin ittifakı şartmış Cankuş.
Evet beş yıl,
Benden uzaklaşmadan önce
ufku izlemekten usanmazdı gözlerin
Parıltılar saçardın gözleri kamaştırırcasına
Yeryüzünün dehlizlerinde
çınlardı gülüşlerin
Meltemler eser,
Nedense susmayı öğütlerler
konuşmaktan acizler
Sen susma, anlat bana
yüreğinin derinliklerinden kopan ne varsa
İksirine alışmalı hayatın
Kulaç atmayı öğrenmelisin
Birileri ömür boyu bayram yaşasın diye
birileri bir-iki bayram yaşamıyor...
........................... 09.12.2008 - Şırnak
Şiir değil bu, türkü de, sade bir yorum; ‘Bahar’ı seviyorum.'
Göz kırpmasıyla gün doğar, bakışlar ferahlatan bir içim su olur. Atar yorgunluğu üstünden, toprak dirilir. Ve yeryüzü, gözlerinin rengine, yani yeşile dönüşür.
Yeller uzaklaşır ve âdeta yok olur. Boralar memleketten kovulur. Aç kurtlar inmez aşağılara, dağlarda ulur.
İsmi evrene eş, ey Bahar! Senin ayak sesinle çiçekler açar. Filizlenip boy salar, o güzelim ağaçlar. Sıcaklık hisseder, sıcağa hasret bedenler. Sıcaklığına göç etmeye başlar, üşüyen nazlı kuşlar.
Sevdalı çiftler, sayende barışırlar. Kavuşanlar seninle ‘mutlu son’u yakalar. Mektuplar Leylalara, senin güvercinlerinle ulaşır. Doğumlar seninle güzel, inan sende hayat var.
Güzelliğin o kadar şaheser ki ey Bahar, nasıl anlatalım seni. Cümleler tarife yetmez, o tatlı gülümsemeni. Utanmıyor ve haykırıyorum; ‘Bahar’ı ve seni sevdiğimi.
Karanlık bir sokağı inletiyor
yorgun ayaklarımız
narin elin, terli elimde
Bedenimizde kutup soğukluğu
Donuyoruz-Koşuyoruz…
soğuk şiirler yazıp yaz sıcağında milleti üşütme sen burayı Antalya mı zannettin