Birgün yeniden çizsen beni, nasıl çizerdin? Yitik bir kentin hangi bilinmeyen mahzenlerine kendini hapsetmiş bu Kays'ı nasıl çizerdin? Yüreğinin gökkuşağına boyayarak mı ve hangi renklerinle beni...
Birgün beni yeniden çizsen nasıl çizerdin; bilirim, bir mimar gibi incecik ve duyarlıdır ellerin. Bilirim, bir ressam gibi bana Şems'in tâcını giydirirsin ve seyredersin defalarca yarattığın şâheserini. Bilirim, ışıklı yüreğinle kalbimin röntgenini çektiğin, tüm silik ve dağınık beyazlar da maviler de yeşiller de çoğu kez tanıdıktır sana... Yüreğimdeki her saklı natürmort, senin de geçmişinin izlerini taşır. Kayıp hatıralarımdaki her dekor, çünkü senden de bir parça taşır. Çünkü yüreğin, çünkü yüreğin, düştükçe ve kapaklandıkça ben toprağa, kaldırır beni yerden göğsün; yüceltir, hep arşa taşır...
Beni yeniden çizsen... Beni o ışıklı bakışlarınla çizsen nakış nakış, beni rüzgârda çizsen, beni yağmurda, beni çamurda, beni bembeyaz bir karda çizsen, beni şeb-i ârus'ta, beni Yok'ta ve Var'da, beni kışta ve baharda, bir diriltici Mesih kokulu nefesinle, bende Yusuf'u hapseden Züleyhâ nefsinle, beni içinde emânet gibi saklayan göğüs kafesinle, beni Öte'lerden çağıran o hep şarkılı sesinle, beni Şems'in aşk vadilerinde hep seni bekleyen, kumaşı Mevlânâ ve Şems'in âşinâlığı elbisesinde, beni Târık'ın tüm gemilerini yaktırdığı tablosunda, beni Itri'nin dembedem 'Yan da gör! ! ! ' bestesinde, beni Hâfız'ın 'Dil serâ-perde-i mahabbet-i ost / Dîde âyînedâr-ı talat-i ost' * gazelinde, beni İsmail'i Yaradan'ına kurbân edecek gibi yatırıp dizlerinde yeniden çizsen! ! !
Ellerin ki merhametten örülmüştür... Her fırça darben, en ince hislerle örülüdür... Nereye koymuşsam, bulur çıkarır yüreğimi, neye değse tensiz sevdân, yur, yıkar yüreğimi... Nârın aşk pınârına kandırırsa da, gözyaşın yakıp yıkar yüreğimi... Her tek bir hecen, nasıl toparlarsa; tek bir anlık sükûtun, kırıp döker yüreğimi... Hilal kaşın, ok atmaya hazır avcı, ama; ceylan gözlerin, asıl kesip biçer yüreğimi... Tadı bazen acı olsa da; yüreğin kadeh kadeh içer yüreğimi... Saçların, beni asmak için zülfünde bir kement kurar. Dudaklarınsa öper canlandırır tekrar yüreğimi... Canlandır ne olursun tekrar yüreğimi! ! ! Canlandır ne olursun tekrar yüreğimi...
Birgün yeniden beni çizsen... Saklasan bir ömür göğsünde, bu yaralı, fîrâr yüreğimi...
17 Nisan 2010, Cumartesi.
Mehmet Akif ArdıçKayıt Tarihi : 26.4.2010 11:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* Yani; gönül, O'nun muhabbetinin haremidir. Göz, yüzüne ayna tutmaktadır. (Hâfız Divânı'ndan.)

TÜM YORUMLAR (2)