Bu yürek yangınımı al götür oralara,
Üşümesin minik eller, enkaz altında.
İstemem yazları buralarda, hep kışı yaşayayım,
Al, yazımı götür, Adıyaman'a, Maraş'a, Hatay'a...
Umut yeşerir mi betonda, sulasam göz yaşlarımla?
Vatan sevmeye değer, sevgisi ana gibi,
Vatan saygıya değer, müşfik bir baba gibi
Vatan kucaklar beni can ciğer kardeş gibi
Uğruna can verirsin sevdiğin, yarin gibi...
Bayrak gölgesi sallar, en serin beşik gibi,
Tatlı bir sohbet, hoş bir muhabbet,
Geçmişe nedendir özlem, bilinmez.
Yoksula el vermek asalet...
Sevgisizlik, kin, nefret;
Kalabalıklar içinde yalnız kalmak...
Gelmeyeceğini bildiğin halde beklemek...
Ben de günahımı dökebilseydim,
Sonbaharda, kışta yeşil, kızıl, sarı...
Savrulsam rüzgarda bir tüy misali
Kelebeğe nispet, hafif ve nazlı.
Beyaz kar gibi temiz ve duru,
Beklesem baharı tohum misali...
Gelen yıla yeni diyorlar...
Öyledir inşallah...!
Kalmadıysa kin, nefret,
Acı, keder, zulüm, savaştan
Bir pay, bir miras eski yıldan,
İşte ben de sana yeni derim o zaman...!
Son günlerde pek moda, hakaretin gözdesi,
Kültürsüz cemiyette, sevgisizliğin sesi,
İnsanız biz hepimiz, fikir uymaz kalıba,
Böyle olur yobazlık, sevgi yoksa arada.
Yobaz nedir diyerek bakıverdim lugate.
Ümidimiz yeni yılda,
Geçti ömür gelde yanma...
Yaşananlar gelse akla
Hayırla anmak isteriz...
Hoş sadadır tesellimiz.
Uçtu gitti bak ellimiz.
Varsın bilinmesin kıymetin kadrin,
Vicdanın rahatsa takılma gitsin.
Sen işini yap da, bakma ardına.
Rabbü’l alemin’e salıver gitsin.
Bu alemin yükü hep seninle mi?
Çoktandır has bahçede
Güller artık kokmuyor.
Bülbüller boyun bükmüş,
Garip garip ötüyor.
Aşklar hep unutulmuş,
Nefret saltanat kurmuş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!