Bir Yolcuya Şiiri - Yorumlar

Edebiyatımızın değerli şairler ve yazarlar yetiştirdiği kesin. Ancak günümüzde her şey paraya endekslendiği; insanî değerlerden uzaklaşıldığı; bilim ve sanata önem verilmediği için, arada kaybolup gidiyorlar işte. Şu da bir gerçek ki, görünür de öyle olsa bile gerçek değerler özde bir şey yitirmezler. ''Sel gider kumu kalır.''

kente uzak bir köyün çocuğuydum ama bu şiiri ben de çok iyi bilirdim..o zamanki öğretmenler,galiba daha çok yurt ve bayrak sevgisi taşıyorlardı sanırım ki,dergiden,kitaptan uzak küçücük bir köye bile getirmişlerdi bu şiiri..adı Meliha olan bir arkadaşımız ezberleyip okumuştu ilkin,sonra da ben...gözlerim yaşarmıştı okurken,çok iyi hatırlıyorum...şimdi de aynı ruh haline büründüm ama başka bir nedenden ötürü...ve dedim ki;

'Bir Yolcuya':
yola devam(!...)

Muhteşem bir şiir..

Edebiyat vede şiir tarihinde layıkıyle yerini
almış anlamlı bir eser..

Tadı damağımızda kalan bu şiir gibileri ileride
gene bu sayfada yerlerini alırlar inşallah..

Alkışlıyor vede kutluyorum TEBRİKLER...Tabiki
tam puan........yunus karaçöp....yudumyunus

katılıYORUM

Kırmızı

Bana kırmızı de
Utanırım ya
İşte o yanak rengiyim

Bana kırmızı de
Kanarım ya
İşte o yüreğim

Bana kırmızı de
Dalgalanırım ya
İşte o bayrağım

Benim adım kan kırmızı

17.12.2006 Saat 20.41

Mehmet Akif Gülhan





(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, ŞEHİDİMİN son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga BAYRAĞIM,
Senin destanını okudum,
Senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını
bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !

KALEMİNİZE SAĞLIK ....SİVAS TAN ŞEHRİYAR....

13 yaşındaydı. Ve 28 Ekim'di. Yarını bayramdı, hakikaten bayramdı çünkü herkes yaşıyordu ve işte 13 yaşındaydı daha!
Kocaman Türk Edebiyatı kitabı vardı babasının, onun kucağına sığmayan, söyledik ya 13 yaşındaydı daha!..
Bir şiir seç(tir)meliydi (babasına) ve çok sevmelilerdi bu şiiri! Ne çok şiir yazmıştı bu adamlar? Bir şiir seçmek ne kadar zor, bir şiir seçmek ne kadar zevkli bir şiir seçmek ne kadar sıcak ve bir şiir seçmek ne kadar geç bir akşam.. Şiir, yalnız bir kucakta oturumluk tattı 13 yaşında olunmalıydı ama illa, yarın 29 Ekim olacaktı!!! Becerdi. Bir şiir seçti(rdi). 'Dur yolcu!' diye bağırıyordu bir şiir. İlk kez yoluna çıkan bir uyarıydı bu. Onu seçti(ler).
Yolcular durdu.
Yarın bayram oldu.
Ve bir daha hiç olmadı..

Vatanımız, sular gibi avuçlarımızdan akıp giderken.

Şiir çok güzel.

bu memleketi karış karış satıp sonra bağıra çağıra istiklal marşı söylerler

bu şiir bu namussuzlara hitaben yazılmış olmalı

eskiden beri çok sevdiğim bir şirdir. muhteşem.hemen antolojime kayıd edeyim.saygılar