Bir Tutam Tefekkür (ahsen-i takvim)

Genelde arabada giderken tefekkürvâri şeyler düşünürüm. Herkese tavsiye ederim.
Bugün şunları düşündüm.

Kur'an-ı Kerim'de "biz insani en mükemmel şekilde yarattık" diye buyuruyor.
Buna önce iman ettim sonra nasıl yani diye sordum.
Aklıma şöyle bir cevap geldi
Nasıl ki Fatiha Kur'an-ı Kerim'in özü, özeti önsözü
İnsan da varlık aleminin Fatiha'sıdır.

Allah'ın (cc) kainatta yarattığı her şeyi 2 kategoride analım:

1- Şuurlu varlıklar
2- Şuursuz varlıklar

Şuurlu varlıkları da 4 kategoride anabiliriz:

1- Melekler (sadece salt ruhsal varlıklardır. Cüzi iradeleri yoktur. Günaha kapalılar)
2- Cinler (ruhsal varlıklar ama meleklerden farklı olarak cüzi iradeleri vardır. Bu cüzi iradeleriyle terakkiye de veya günaha da açık varlıklardır.)
3- Hayvanlar (hayvanlar hem cisimsel hem ruhsal varlıklardır. Ama terakkiye ve günaha kapalıdırlar.)
4- İnsanlar (hem cisimsel hem ruhsal varlıklardır. Ama insanlar da cinler gibi hem terakki edebilir hatta melekleri bile geçebilir. Veya yine cinler gibi günah deryasında esfel-i sâfilin'e inebilir.)

Şuursuz varlıkları da iki kategoriye ayırabiliriz:
Canlılar ve cansızlar
Canlılar: bitkiler ağaçlar mantarlar. İla ahir
Cansız varlıklar. Taş, toprak, bakır, demir, çinko, oksijen bütün elementler ila ahir
Şimdi insanoğlu yaratılış itibari ile, nasıl ki Fatiha suresi Kur'an-ı Kerim'in özü özeti, insan da varlık aleminin Fatiha'sıdır.
İnsan yaratılış özellikleri itibarıyla beden dediğimiz cisminde ruh taşıyarak meleklerden bir özellik taşır. Ama bu ruh bir cisme giydirildiğinden cisimsiz meleklerden bir adım öne çıkar.

Ayrıca taşıdığı bu ruh cinler gibi terakkiye veya günaha açık olma yönü ile cinlerle benzeşir ama bütün bunları cisimsiz cinlerden cismiyle ayrıştığı için cinlerden de bir adım öne çıkar. Hatta içinden cüzi irade sahibi oldukları halde günaha kapanmış peygamberler çıkararak hem cinleri ve hem de melekleri geçmiştir.

Yine insanlar ruhlarına cisim giydirilmiş şuurlu varlıklar olarak hayvanlarla benzeşir. Hatta hayvansal hırslar ve güdüler taşır hayvanlar gibi. Ama hayvanlardan farklı olarak insanlara verilen hayvanlara verilmeyen cüzi iradeyle terakkiye açık olmaları yönü ile hayvanlardan ayrılır ve bir adım öne çıkar.

Ayrıca insan taşıdığı vücut içinde bitkilerde taslarda topraklarda elementlerde bulunan maddeleri taşıması yönüyle cismi o maddelerden mütevellit olmasıyla örtüşür. Ama ruhu, şuuru iradesi olması yönü ile ayrışır. Hatta ruh bedenden ayrıldığında bedenin tastan topraktan ağaç kütüğünden bir farkı kalmaz. Tam örtüşür. Ayrıştıran ruhtur.

Özet olarak;

İnsan melekten ruh almıştır.
Cinden cüzi irade almıştır. Terakkiye ve günaha açıklık almıştır,
hayvandan baden almıştır.
Bitkilerden ağaçlardan büyüyebilmek almıştır. Demirden demir, bakırdan bakır, oksijenden oksijen ve daha nice kainat varlıklarının numunelerini hem ruhunda hem bedeninde taşıyarak kainat aleminin bir fihristi hükmünde hatta kainat kitabının bir Fatiha'sı hükmünde yaratılmıştır. O yüzden ahsen-i takvim yani en güzel şekilde yaratılmıştır.

Hatta insanı yaratan Allah (cc) isim ve sıfatlarının en çok tecellilerini insanda göstermiştir. O yüzden insan yeryüzünde Allah'ın (cc) halifesidir. Ve tasarruf hakkı vardır.

Yalnız, yaşamını sürdürürken yolunun kesiştiği varlıklar, içtiği sudan yediği sebzelere, bindiği ata, yaktığı oduna, bindiği demir yığını arabaya kadar bütün bunların zikirler hediyelerini Allah'a günde beş vakit namazla sunmakla yükümlüdür. Yani sabah yaptığın kahvaltıda yediğin zeytin, ekmek olmuş buğday, peynir olmuş çimen ot, ila ahir... onları afiyetle yemenin karşılığı olarak, öğlenden sonra atık olarak vücudundan atılmadan önce, senden rabbinin huzuruna çıkıp, onların senin bedeninde seninle secdeye gidip yaratıcılarına şükür ve zikirlerini senden iletmeni bekliyorlar. Zira yediğin içtiğin şeyler 5-6 saat sonra atık olarak vücuttan çıkmaya başlıyor. O yüzden günde ortalama 5 saat arayla kılınan 5 vakit namaz, 24 saat eder. Bu şekilde 5 vakit kıldığın namazla tükettiğin hiçbir şey vücudu terk etmeden rabbine seninle tekmil vermiş olur. Huzura çıkmış olur. Secde etmiş olur.
Dolayısıyla namaz kılmayan bir insan ilk önce yaşamını sürdürmek için tükettiği besinlerin namaz kılmamakla hakkına girmiş olur.

İşte insanın, ahsen-i takvim oluşunun, en mükemmel varlık oluşunun bendeki izahı...
Saygılarımla