Argümanların Ötesinde

Bir meslek lisesi öğrencisiydi. Günleri dersler, sınav hazırlıkları ve sorumluluklar la doluydu. Bir yandan okuldaki onur kurulu üyeliği, bir yandan YKS hazırlıkları, her şey onu belirli bir düzenin içine sıkıştırmış gibiydi. Ama içinde hep bir özlem vardı: özgürce düşünmek, duvarların ötesine geçmek, kendi kelimeleriyle dünyasını kurmak. Bir akşam odasında, ders kitaplarını bir kenara bırakıp defterini aldı eline. Kalemiyle yazmaya başladı: "Bir şair olsam düşsem yazılara, Göçsem gitsem bu dünyadan." O an fark etti ki, kelimeler onun gerçek özgürlüğüydü. Şiir, tarih ve felsefe kitapları arasında kaybolduğu anlarda, başka bir dünyaya açıldığını hissediyordu. Kalemi her oynadığında, o dar zamanların ve sorumlulukların ötesine geçiyordu. Ama bir eksiklik vardı: Daha fazla uçmak istiyordu. Sadece argümanlarla değil, kendi hayalleriyle de kanatlanmak. Onur kurulundaki görevlerinde bile bazen bu hayallerle dolardı aklı. Ders notları iyiydi, ama bir yandan da edebiyatın o büyülü dünyasına dalmak, kendini ifade edebilmek istiyordu. Bir gece, şiir yazdığı defterin son sayfasına şu cümleyi ekledi: "Çıkmak istiyorum bu dört duvar arasından." Ve sonra bir cesaretle bilgisayarını açtı. Yazdığı şiirlerden birini internette bir sayfaya yükledi. İlk şiiriydi bu. Kalbi hızla çarparak “Gönder” düğmesine bastı.