Nereden gelir bilinmez, bir ırmak,
Coşkun akan suyunda, yok hiç durmak,
Hayat dense yeridir, köprü kurmak,
Ressam fırçasıyla, köprüyü kurar.
Beride bir çift kavak, dibinde çit,
Çiftlik evine açık kapı geçit,
Resimde görünmese de bir binit,
İnsanlar ulaşmaya binit arar.
Su kenarı sazlık, belli ki; batak,
Balık için pusuda karabatak,
Açlıkta her canlının derdi ortak,
Karın doyurmaya bir rızık arar.
Evin yanında küçükçe kulube,
Tazı ki; avını koşturan ebe,
Yakalamasıyla biter körebe,
Hayat insana gerçek oyun sunar.
Saray gibi ev, belki malikane,
Dışında hayal, asılsız bahane,
Kuramında dünya, ne de şahane,
Doyumsuzsa insan, yine de kınar.
Evin arkasında hoş bir manzara,
Dalıp gider ressam, sisli dağlara,
Ufkun ötesinde ufuk, mavera;
Önce çizer insan, sonra da yaşar.
Saat:12:07 28 Mayıs 2011 Cumartesi
Yusuf Bulut 2Kayıt Tarihi : 23.10.2011 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İşte insanın moral dünyası... Mutlaka başka uğraşlar da vardır.. Spor, av gibi.. Ama öncelik, insanın kendi içinden çıkan, kendisini de yansıtan 'Şiir, resim ve müziktir' önce gelen, kanımca...
İşte şiir de bir resmin aşama aşama ortaya çıkışını ve insan üzerindeki etkisini anlatıyor...
Güzel bir çalışma...
Kutluyorum şiiri ve şairi...
TÜM YORUMLAR (3)