Bir örümcek ısırığıdır
Bedenimi yoklayan, acıtan, sancıtan
İçim suya karışıyor;
Bütün organlarım çalkalanıyor
Dişleri arasında
Önce kalpsiz
Sonra yüreksiz bir bidon gibi
Şu can erimiş.
Din kavgasına dönüyor
Bendeki sarhoşluk.
Zerduşt kanıyla,
Mecusi etiyle yoğrulmuş
Bir ekmek oluyor can.
Hazırım bu bahara
21 Mart’a bir gün kala
Katliyam yüreğim.
Duvarda asılı bir ampul
Işıklarını gizliyor,
Karanlık içim
Koridorlar boş
Koridorlar tenha
Koridorlar korkutucu
Ve pis kokuyorlar.
Dolaşmak aptalcadır
Bu çürümüş, kurtlanmış damarlarımda.
Bir peygamber gibi
Kurtçukları sayıyorum bedenimde
Hepsi ölü, hepsi cansız, hepsi zavallı bende
Küçülmüş bedenime sığmaya çalışıp
Bir birini ezen onca küçük yaratık
Biri ben diğrerleri yine ben.
Hepsi ölü bir ben yığını
Kurtçuk hepsi
Tiksindirici, iğrenç...
Ben bana sığmıyorum
Eziliyorum içimde almıyor beni ben.
Işık kayıp şimdi
Boş bir koridordur tüneller
Bütün yarasalar kol geziyor damarlarımda
Kanat çırpmaları vahşice
Zehirlenmiş duvarlarıma kusuyorum
Tükürüyorum ne çare.
Bir oda ve bir küçük soba
Ateşsiz, odunsuz şimdi üşüyorum
Karanlık soğuk, ızdırap, acı
Ve biraz da korku...
Gözlerimden parlak iki damla düşüyor geceye
Karanlık oluyor yüzüm.
Koridorlar boş gezmeye korkuyorum
Zaten gözlerim görmüyor
Bir mum daha söndü şimdi
Yakacak bir ben hariç.
Bir örümcek ısırığıdır
Bedenimi yoklayan, acıtan, sancıtan
Kapı aralarına sızıyor içim
İçiyor pis ağzıyla beni dün
Mimoza’sız 21 Mart günü,
İçim çalkalanıyor
Bedenim batmak üzere boyasız bir tekne
Deniz siyah,
Deniz karanlık
Deniz rüzgarlı
Etrafımda yüzlerce girdap.
Örümcek ağzında iki dudağım ısırılmak üzere
Ardından suskunluk başlar.
Şiir olursun parçalanmış dilimde
Şiir olursan Faik susar
Konuşamaz.
Karanlık şimdi merdiven boşlukları
Mumda yok
Yakacak bir ben hariç
Saniyelik bir düşüncesizlik alır beni.
Gidersen benide götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Gidersen beni de götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Burası başka
Yırtıcı bütün saatler
Ve rakamlar öldürücü...
Hepsi başka vahşi
Bir hayvan modunda.
Zaman emiyor, ısırıyor, çiğniyor
Kalmadı bende ben
Gidersen benide götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Bir örümcek ısırığıdır
Bedenimi yoklayan, acıtan, sancıtan
Ağ beyaz kefen çoktan hazır
Biraz yapışkan.
Pis bir kokuyla diriliyor ölü olan ben
Ben benden tiksiniyor
Ben benden iğreniyor
Bana acıyor, rahmet ediyor.
Gidersen benide götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Son mektup bitti.
Sen şiir oldun
Faik sustu.
Sen şiir oldun ve Faik sustu
Konuşmadı.
Odalar karanlık
Geceyi siyah bir kalemle yazdım
Siyah sayfada siyah harfler
Belirsiz, fark edilmez
Anlaşılmaz bir deli modunda
Vahşi bir hastalık bu his
Kanser ne ki
Gidersen benide götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Bir örümcek ısırığıdır
Bedenimi yoklayan, acıtan, sancıtan
Dilimde yüzlerce diş izi
Bütün pulcuklar zehirli şimdi
Kımıldamaz, artık hızlanmaz da nefesim
Atacak kalp ta kayıp.
Kaldırımlar tozlu
Burnum zehirli eksoz borusu
Ve nefessiz ciğerlerim.
Sokaklar karanlık
Giriş bileti yok tünelin
Denetleyende yok.
Geçmek dün
Gitmek meçul
Kalmak ise sensiz
21 mart dokunmadan gel
Gidersen benide götür
Yalnız kalmasın içimdeki ben.
Dilimi morga kaldırdım
Kefensiz ve çırıl çıplak.
Son mektup bitti.
Kaldım yine ben
Şiirlerimle baş başa
Sen şiir oldun.
Faik sustu.
Kayıt Tarihi : 26.3.2013 11:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Faik Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/26/bir-mum-daha-sondu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!