Arif Damar ile, ki Arif ağabeyimizdir o bizim, seksenlerin hemen başında YAZKO’lu yıllarda tanıştım. Bize (o zamanlar genç yazar, şair adayları, heveslileriydik) , rengârenk çakıl taşları, denizkabukları, denizkulakları getirirdi, dolaştığı sahillerden, kendi maviliklerinden…
Arif Damar’ın 1992 yılında yayınlanan Onarırken Kendini (Varlık yay.) adlı kitabında yer alan “Kars 1946” adlı bir şiiri vardır. Şiir daha önce mi yazılmıştır, yoksa başlığındaki gibi Arif Damar’ın o dönemdeki şiirlerinden biri midir? Yani bu kitabında mı yayınlamayı uygun görmüştür uzun yıllar sonra? Bilmiyorum. Zaten denememin konusuyla da bu durumun pek ilgisi yok.
Yok çünkü, yine özgür bir deneme ışığında inceliklerle dolu bir şiirin içinde yürümek niyetim. “Yöntem”i bir sorunsal olarak almadan, şiirin dizelerinde, anlam ve duygu yükleri, göndermeleri, imge kuruluşu üzerinde “düşünmek”, düşünce üretmeye çabalamak.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta