Domates biber patlican! ...
Ve yine bir cumartesi günümün yarisini geçirdiğim iş yerimdeyim.
'öylesine kendime dönmüşüm ki, aylardir hiç dinlemediğim bariş manço şarkilari ile yine bir sukunet ve huzur hali aldi beni. Bilmeden vazgeçmişim be senden!
Oh be içim bomboş olsada, rahatladim artik.' dediğim sirada birden 'domates biber patlican' çalmaya başladi.
Birileri bu şarkiyi espri konusu etmişken; ben, o, uzaklara yelken açtiğinda ağliyordum.
'...oysa tüm cesaretimi toplayip sana gelmiştim
senin için atan şu kalbi gör iştemiştim...' dediği anda sen geldin yine aklima.
Ama bir başka geldin bu anda bana. Sanki bir dağcinin hani ulaşamadiği zirveye baktiği gibi baktim bende kalan son hayali resmine...
Vazgeçmişim senden de, yine birşeyler kalmiş bende yada birakmişsin bilmeden.
Ama teşekkür ederim yinede beni bi kerecikte olsa mutlu ettiğin için.
Sağol dostum... Sağol!
__(bunu oyle paylaşmak amaciyla değil, okuyacağini bildiğimden yazdim ve dostlarimin şahitliğini sundum sana) __
Bak şimdi diyor ki bariş ağabeyim, 'unutamadim ne olur anla beni'
Unutulmuyor be güzel unutulmuyor. İnsan kalbini reddedeni asla unutamiyor. Unutmak kolaydir, geride hatirlanacak birşey birakmamiş ise; ama o hatira eğer kirik bir kalb ise, insan mahşerde bunun hesabini sorarim elbet diye sertleştirsede yüzünü, gözleri oyuncaği kirilmiş bir çocuk gibi sahipsiz ve acinasi bakar, 'ah bir gel dese de gitsem, ayağina kapansam' diye bas bas bağirir gözleriyle oysa...
Gerçekten, en gerçekçi ifadem ile söylüyorum:
Gözden irak olan, gönülden de irak olurmuş misali bilmeden geçmişim senden, ama asla unutulmayacaklardan oldun bunu bil yani.
Odamda adini yazdiğim kağidi, dün gece bulamamiştim zaten.
Aşağidaki yaziyi geçen pazar gecesi yazmiştim, ama firsat bulupta gönderememiştim sana.
Belkide sonun başlangici bu yaziydi; kkimbilir?
Hayatta hazmedemediğim tek zaferdir bu, 'sonun zaferi'. Ne yaparsan yap, sadece elin kolun bağli seyredersin, hemde en önde, protokol sirasinda. Kizsanda, sövsende bu bir gerçek engellenemeyeninden.
'__haddim değil ama__
Kaçan balik büyük olur misali değildim peşinde...
Seni, gerçekten sevebileceğim bir insan olarak gördüm ve seni tanimiş olmaktanda değil mutluluk, mutluluk ötesi hislere sahibim şu anda bile. Sen ne hissediyorsun bilmiyorum, belki küfürler savuruyorsun beni seninle muhatab eden o talih denen kavrama.
Artik kapat ve yorma o güzel dudaklarini; çünkü...
Haddim olmasada sirf sana olan sevgimin çürümemesi ve senin mutluluğun için kalbimin sen olan kismini kesip biçakla, çikartiyorum işte...
Ne çöpe atabilirim, ne de derin kuyulara...
Elimden tek gelen, yaptiğim şu kağittan geminin koyup güvertesine, birakmak denize...
Elbet bulur bir ihtiyaci olan; öyle yüce bir sevginin nasil olurda ufacik bir parça kalbte bulunduğunu merak eden biri veya o kalbe, o sevgiye muhtaç biri...
Asla yanliş anlama sözlerimi, kendimi değil, seni övüyorum bilakis; bana bunlari yaşatip, yazdirabilen en güzel insan olduğun için...
Ne kovaladikça kaçan oldun, ne de gelene hoşgeldin diyen.
Sen, sadece sen oldun.
En yüce mutluluklar senin olsun. İyi bak kendine.
En kalbi, en dostane dileklerimle birakiyoum şu anda gemiyi denize (seninle birlikte benden de bir parça kopuyor):
sigaramdan çektiğim son duman ile dostum acikli ay'in şahitliğinde (ne kadar yaniyor olsada canim ağlayamiyorum, ağlamiyorum; zira geri dönmeyeceksin, geri dönmeyecek, __geri dönmeyeceksiniz__, biliyorum) ...
Dalgalar aldi, götürüyor işte...
24.mayis.2004.pazartesi
01.30
maltepe sahili '
30.mayis.2004.pazar
02.45
odam...
Kayıt Tarihi : 22.12.2007 15:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!