Oturdum taşlar üstüne.
Üsküdar sahilinde.
Karşımda Kız kulesi.
Bir kağıt elimde.
Yazıyorum seni.
İstanbul rüzgarı içimde.
Poyraz biraz serin bu saatte.
Saat daha erken.
Benim gibi uyumamış,
Kız kulesi.
Işıkları vurur yüzüme.
Bildiğim şehir uyumamış.
Aynı benim gibi.
Akıyor gece İstanbul gibi.
Bir de unutamadığım Elif.
Nameleri vurur içime.
Oturdum kaldım böyle.
Seni yazıyorum İstanbul.
Yer yerinde tarih.
Her yerinde ben gibi.
Bakışlarım takılır Sultan Ahmet'e.
Kim bilir nasıl kalabalıktır içi.
Bu şehir alır benden beni.
Biliyormu sun bu şehiri yazdım mı,
Sen niye aklıma düşüyorsun?
Neden sabah martıları peşimde?
Neden hergün bu vapur bekler beni,
Üsküdar, Sirkeci.
Neden simitçi hergün bekler beni?
Biliyor musun alışkanlıklarım hep aynı.
Hep Eminönü'nden Unkapanı'na yürürüm.
Neden Galata köprüsünde illa bir sigara yakıyorum?
Unkapanı kemeri neden beni bekler?
Her sabah içinden geçerim.
Galiba alışkanlık.
Sen yanımda varmışsın gibi.
Yaşarım bu şehri.
Bazen neden gözlerimi kapatırım?
Ezbere yaşarım kendimi.
Bir İstanbul geçer içimden.
Sen geçersin hergün bedenimden.
Sen geçersin ayak izin iz yapmış.
Kaldırım misali izini yürek yaşar derinden.
Olsun be İstanbul ben seni yaşarım.
Gözlerim kapalı.
Gözlerim kapalı bakarım yar sana.
Sen bilmezsin bunları.
Gel anlatsın beni sana Kız Kulesi.
Gel anlatsın sana Unkapanı Kemeri.
Bir de hergün uğradığım,
Galata Köprüsü anlatsın beni sana.
Gel yaşa bu şehirde benim gibi.
Gözlerim kapalı bakıyorum yar sana.
Gözlerim seni yaşar İstanbul'da.
Kayıt Tarihi : 19.8.2020 22:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)