Zamana bakıyor insan, arkasında geçmiş
Karanlık bir yolda yürürmüşçesine geleceğe bakar
Uzun dar bir yolda tek başına ilerler, bağsız bir hayat kurar
Hayallerde hapsolmuşçasına ilerler durmadan, arkasındakine aldırmadan her an
Bitmek bilmez yol bir süre sonra,
Yürüdükçe yürürsün, koşarsın elbet
Vaz geçmek geçer aklından bir saniye
O saniye dönüşür saatlere, ve hala yürümeye devam ederken bir ışık gördüğünü sanırsın
Güneş doğmayan dağların arasında,
Ne hayal kalır ne de bir hayat.
Özgürlüğün elinden alınır gibi hissedersin, umutsuzca bir yürüyüşe dönüşür her şey bir anda
Yağmur damlalarını hissedersin saçlarında,
Gerçekliği sorgulamaya başlar sonra insan,
Ya sendin gerçek ya da benim umutsuz hayallerim
Toprak kokusu yükselir bir anda burnuna,
Kuşlar ötmeye yollar ormana dönüşmeye başlar
Bastığı yerden güller çıkmaya başlar, kalbin hızlanır an be an
Karşısında seni görünce, şimşek çarpması misali,
Geçmiş de gelecek de önemini yitirir o an
Bayılır insan, kala kalır ihtişamdan bayılır insan
Kaldıramaz onca karanlığın ardından senden sızılan renk hüzmelerini,
Siyah beyaz iken renklenir hayatı insanın,
Bayılır, kaldıramaz bu güzelliği insan
Gözlerini ovuşturur, kaçmaya çalışır,
İnanmak istemez ilk başta, yalnızlığın getirdiği hüzün olsa gerek,
Bir imkansızlık iken onca hayaller,
Gerçekleşmesi na mümkündür insanın hayatında
Koşarken arkasına bakar,
Seni yoklar gözleri,
Adımları yavaşlar birer birer,
Kalır olduğu yerde, ama kaçmaya devam eder içinden insan
Unutmak ister o anı, hayallerinin gerçekleştiğini,
İstemsiz bir refleks der kendi kendine,
Bağ kuramaz hale gelmişti ne de olsa.
Zamansız sonsuzluk yürüyüşüne devam eder ama sonunda
Göz yaşlarına boğulur, kaçırdığına yanar içinden insan
Ne yağmur damlaları ne de kuşlar kalır yanında,
Geçmişi hatırlar, arkasına bakışları sıklaşır,
Önünü göremez hale gelir insan
Takılır yerdeki dala, kanamaya başlar acıları.
Kanadıkça kendini kaybeder, kaybettikçe karanlık çöker yollarına
Gözlerini kapatır ama bir işe yaramaz,
Gözlerindeki karanlık dahi kapatamaz hale gelir içindeki karanlığı
Son bir yağmur damlası dokunur yüreğine,
Ağaç yapraklarında saklanan son bir damla değer tenine.
Büyük bir hevesle kalkar insan, önüne bakar
Çok geç, ne seni görür ne de kuşları duyar eskisi gibi insan
Mecali kalmamıştır,
Sürüklenir yerde,
Ne hayaller ne de ümidi kalmıştır geleceğe dair
Saplanır bataklığa hareket ettikçe batar orada insan
Son kez güneş doğar dağların arasına,
Bir ışık hüzmesi gelir ona karşı, elinde bir damla su ile
İsmini bilmez lakin, heyecandar kendini kaybeder,
Geçmişini hatırlar insan
Hata yapmamayı kabul eder, sımsıkı sarılır meleğe
Kurtulur bataklıktan, yolları genişler, karanlıl kalmaz ne önünde ne arkasında
İsmini sorar meleğe insan
Dünya ötesi bir ses ile cevap verir melek, Sonun başlangıç olduğunu ümitsizliğin ümitlerle yeşerdiği hayalinim,
Melek sorar ismini insana, belirsizlikler içerisinde hayatta kalmaya çalışan bir garip cevabını alır,
Üzülür lakin, aşkından sevgisinden onu öyle kabul eder
Bu yolda giden insan ben idim,
Beni çekip kurtaran Melek ise sendin,
Burada biter bir hikaye,
Mutlu veya hüzünlü, bitti lakin daha yeni de başlıyor olabilir
-Erdem
Erdem CalikogluKayıt Tarihi : 5.5.2021 10:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdem Calikoglu](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/05/05/bir-insan-ve-bir-melek.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!