Çöle yağmur yağsa n’olur, ziyandır,
Dolup dolup boşa yağıyom emmi!
Beynim kuru et, kafatasım tandır
Kendi ateşimde kaynıyom emmi!
El düğüne gider, ben musalla-yön,
İster nehr ol, ister volkan döküp sön,
Bu girdap bitmez, nere dönersen dön…
Ay batıp, kör gece doğuyom emmi!
Gördüğüm serâp, gerçeğe varmıyor
Güvendiğim dağlar, dağca durmuyor
Taze gün, bahtsız kapıma ermiyor
Umutları, bir bir boğuyom emmi!
Dört mevsim yetmez fikrime, düşüme,
Ân ki, kırk kılıç vurur geçmişime…
Bin yıllık bir taş koymuşlar döşüme
Zindanda soluksuz, uyuyom emmi!
Kısmet bağına ektiğim al güller
Yandılar yangınımla, şimdi küller…
Elden sağır, yâddan kör dost gönüller,
Ruhumu hicranla oyuyom emmi!
Görsen ya, bir hâl var ben de, ah emmim!
Heybem, Hasandağı’nca günah emmim!
Ya halt yedim, ya bilmem bir âh emmim!
Yoksa? Niye böyle yanıyom emmi?
Kayıt Tarihi : 7.11.2022 23:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!