Bir Genç Adam Portresi

O nerden bilecek sade bir geçiştirme cümlesimidir? Yoksa bu üç çetin kelime yıllara birikmiş olan baskı ve kontrol altına alma duygusunu da beraberinde mi getirir?
Doğruluk ekseninin öz benliği etrafında döndüğünü zanneden kimse Genç Adamı anlayamazdı.Anlayamadı da zaten.
Ah Genç Adam.Kelimede oynayan tezatı bünyesine nakşeden küçük çaresiz bedbaht.
Fikir kalıntılarının ortasında sancılarıyla ikilemi,haşin bilmece labirentini çözmeye uğraşmaktan çoğu zaman usanıp yılan ve pes etme aşamasında soluklanan bir Genç Adam portresiydi Büyük Ustanın ruhtan tene aktardığı can.
Etrafında dolanan riyanın perde aralığında,zayıf,çelimsiz elleriyle oturuverirdi satıra.Gece yarısı filizlenen,onu sahte dünyasından alıp mahremin dik ve doruk zirvelerinde acının ve yoğrulmanın son raddelerini yaşatan kalemi olmasaydı.O her gününü basit hegomonyaların iştahını tatmin için harcayacaktı.
ÖZGÜRLÜK
Bir çok kişinin rüyasını süsleyen bu üç hece Genç Adamı tatmin edemiyordu.Yaratılışı ötürü aitliği benimsemiş ve aciz dizesine de bunu yansıtmaya çalışmıştı.Gariptir ki o esaretin çetrefil yollarını aşıp gerçek özgür ve hürlüğe kavuşmaya çalışan bir toydu.
ARAYIŞ
Tecrübesiz ve düşüncesizce,ona çelişki ve girdabın kapılarını aralayacak sahibini yine kendisi gibi biçare olan bir fanide arayacaktı.Zeytin karası gözlerde reddediliş sinyalleri alırken o bunun verdiği hazla mısrasına aşkın notasını dokuyacaktı.Güya.Yüreğine saplanıp kalan o iki kelime dudağından dökülmese Genç Adam hala bu rüyanın tesirinde,kendisini yükselişin ve erişin yolcusu sayacaktı.Hayır aradığı esirlik aradığı vuslat bu değildi olamazdı da.
Gecelerini fikirleriyle sabaha erdiren,sarhoşluğun ve bohem hayatının kıyılarında dolanan,acemi bir semazen misali ne sağa ne de sola dönebilen Genç Adam aramanın ve arayışın simgesi haline gelecekti.
Hiç bir yerde bulamadığı muhteşem vuslat dibindeydi.Yanıbaşında.Evet ediplik.Genç Adam kaybedişin,arayışın,bulamayışın ve sefilliğin sihirli iz aralarını toplayacaktı metinden.Kokuşmuş kalemiyle.
TANIM
Sert tabiatı gereği her tartışma ucunda bitiveren Genç Adamı bir soru kurcalıyordu derinden.Şair kimdi? Söz ustası mı? Heyhat o yüce makamı sıfıra indirgeyen bu tanımı asla kabul edemezdi.Ama şu bir gerçek ki şair ustadır.Neyin ustasıdır o zaman? Şey varya şey.Evet şey.Şair şeyin ustadıdır.Bilinmezin.
MESLEK İCABI
Madem bu yola gönül koydu Genç Adam mesleğinin gereğini icra etmeliydi.Çarpık daracık bacaklarını görünmeze sürmeliydi.Korkusuzca.Haince kaçmayıp hesaplaşmanın göbeğine dayanaksız kalemiyle girmeliydi Genç Adam.Gitmeliydi Genç Adam.Gitmeliydi.
SEBEBİNDE YOK OLUŞ
Peki vuslat neydi? Nasıldı? O kavuşmak ki bilinmezi,gaibi puslu dağ ve ovalardan aşırıp daracık mısraya işlemek.O kavuşmak ki yokluğu yutup,benlikten birliğe,birlikten kelama yayılmak.Gidecekti Genç Adam.Ruhunu kemiren özlemin vuslat parçalarını toplayamasa bile.Titrek bir mum alevi altında son harfine nokta koysa bile.Gidecekti Genç Adam.Gidecekti.Usta makamıyla okunmasa bile selası bir yamak olarak Türk Edipliğine gömülmek için...