Puslu bir şafak vakti hava ayazmı ayaz
Gölgesini peşinden sürüklüyordu sert poyraz
Yalnızlığı köhne bir sandala yüklemişti
Özlemlerini sahipsiz rüzgarlara bırakmıştı
Bir tiryakinin tütünsüz yolculuğuna adanmıştı
Özlemi çığ gibi üzerine geliyor o ise dalmıştı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim