Bir adam yalnızdı
titriyordu,
soğuktan değil
yalınayak bir yalnızlıktan
o kadar yalnızdı ki
çoğuna soytarı görünür
bazılarına filozof
bildiklerini kendine hatip
bilmediklerini yere tüküren
bir adam
gülüp geçerdi alemin kehanet taptıklarına
aşk süprüntüsü
bir tanrıça yaratıp kendinde
her saat ayinine secdeye kapanır
yalnızlığına abdest alırdı.
adam sadece yalnız değildi
şiir kokulu bir ruh ta yüklenmişti
kendi dışında okuyanı da yoktu
imgeleri enkaz altı olmuş
mısraları acıya banıyordu
gizi başından aşağı boca edilmiş
boyutsuzluğun alameti
kaç kez ölmeyi düşünmüş
geç kalmış, ölümü kaçırmıştı
kendine
yalnızlığına
ölümüne
sözlerini unuttuğu
kör ağıtlar yakıyordu
başıbozuk bir hayatın kalabalığına
ihtiyacı da yoktu
yaşam ona göre uyduruk bir rivayetti
ya da tiyatral bir sahne
payına düşen acılarla aynı karede
yaşamına atılan bir zardı belki
çemberini daraltan pranga
yalnızlığına sızıyordu
sarkıtlarından damlaya damlaya
ötelenmiş bir kentin
çıkmaz sokaklarını arşınlayan bir fani
sürgüne alışık
tecride dost
acıya özlem katar hale gelmişti
kimsesizliğin koynunda
sonsuz bir rüyaya üşüyerek
gitmenin yarısıydı belki
belki de ölümün diğer adıydı
yalnızlık...
12 Mayıs 2017
Ahmet BaygümüşKayıt Tarihi : 12.5.2017 11:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kendi Yalnızlığım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!