Biliçaltı - Yalanlar

Ahmet Yusuf Yılmaz
104

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Biliçaltı - Yalanlar

Yastığıma söylendiğim,
Hayal ürünleriyle nefesleniyorum,
Kalitesiz bir mola denilebilir.
Bilmiyorum.

Evimi kaybetmiş,
Yoldan şaşmış,
Tuttuğum el sırra kadem basmış gibi.
O el dışında hiçbir el tenezzül etmeyecekmiş gibi,
Tutup yakalamaya ruhumu kemiren böcekleri.

Şahit yok sanırım dökülmüş sözcüklerimi,
Toplayıp da yerden, tercümeyi beyaza boyayacak.
Vakit yok sanırım yakılmış geleceğimin,
Hiç gelmemiş olanlarla yerini dolduracak...

Hiç olmadığı kadar vakit var,
Hiç olmadığı kadar talep yok.
Şahsıma duyulacak olan saygı,
Özlem, isyan ve bu minvalde birkaç bok.
Hiç olmadığı kadar yok.

Yere batmış lüzumsuz anılarım,
Ne gariptir, sadece ben hatırlarım.
Geçmişte epeyce verip alamadıklarımla
Yaşarım, akabinde tekrara düşer;
Tekrar etmemişlerden hesap sorarım.
Belki de şu yaşantıma ilk defa,
Dersine çalışmak gibi bir renk katarım.
Hatıralar sadece benim görevim anladım.
Ama yine de ne gariptir, sadece ben hatırlarım.

Boşluklarıma, köşelerime,
Sözde kırmızı çizgilerime,
Yaşadıklarıma, yaşattıklarıma,
Sığındığımı sandığım kapılarımla,
Yetersiz kalmış anahtarlarıma,
Beni dışlamış hayallerime,
Nasıl cevap vereceğim şimdi?

Çırpınışlarım; yalnızlığa barikat,
Sevdalarım; sevilmemeye inat,
Korkularım; cesaretime kol kanat
Gerecek kadar cesur değilmiş.
Herhangi bir öfkenin karşısında,
Korkuyla barikat kurmuş,
Sevdayla çırpınmış,
Kol ile kanadı sağ ile sola indirmiş,
Çaresiz bakışlarla sadece eğilmiş...

Arzular bile yetmez kimi zaman,
Aşkın tevhidine alışmış gönüle.
Tek onu ister, ister her zaman,
Rağbet etmez başka bir gönüle.

Ve sevmeye kılıflar buldum,
Elbiseler aradım en güzelinden,
Yağmurlar istedim genellikle,
Güneşi sevemedim, aykırı tabiatımdan.
Belki de sevilmedim, ucundan kıyısından
Döndük ölümün, bütün güzelliklere rağmen.
Belki de hiç dönmedim, ucundan kıyısından
Döndük sevilmenin, bütün yalnızlığımıza rağmen.
Belki de hiç sevmedim...

Hakim olmaya başladığı an sessizlik sesin gücüne
Aklımla uğraşmadı bir terbiyesizlik sanılanın aksine.
Bilakis konuşmak yaralarımı kapattı sebepsiz yere,
Gel gör ki; ben o yaralarla kimi sevsem düştüm üstüne.

Nakış misaldir gerçi, ilmektir esas körükleyen sevdayı,
İncecik, hafiften bir dokunuş, tecelliye verilen ahenk.
Sanırsın sonra temsil edeceksin o kudret dolu semayı,
Aslında haykırışların karıncaların adım seslerine denk.

Ahmet Yusuf Yılmaz
Kayıt Tarihi : 9.7.2024 02:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yusuf Yılmaz