Her oltaya düşen saf
Sazana söveceğim
Şerefsize güzel laf
Yazana söveceğim
Ne buldum nezaketten
Dişleri dökülmüş bir çakal varmış
Kandırmış sürüyü kurt diye gezmiş
Kendine çakaldan avane kurmuş
Hırlamış hem de zart zurt diye gezmiş
Kendini sürünün sahibi sanmış
Uğru açık olsun hem de su gibi
Akıyor kardaşım Lada Samara
Görenler bir daha dönüp de geri
Bakıyor kardaşım Lada Samara
Değerli bir amca aldığım kişi
Atanır atanmaz makama geldi
Fotoğrafı astı makamlı adam
Koltuğa yayıldı, hafifçe güldü
Havasını bastı makamlı adam
Konuklar peş peşe tebrikler sundu
Toros’uyla gidiyordu yolunda
Birden bire korktu makamsız adam
Vızır vızır bir şey aktı solunda
Rüzgârından ürktü makamsız adam
Sayamadı öyle hızlı geçtiler
Değerli ağabeyim Mustafa Ciritci’ye.
Öncelikle hatır sual ederim
Saygıyla hürmetle Mustafa Hocam
Sorarsan hâlimi meal ederim
Eskiye nispetle Mustafa Hocam
Karşıdan bakınca gözü ve gönlü
Doyanın arabası bu Mersedes’tir
El sözüne değil kalbe her yönlü
Uyanın arabası bu Mersedes’tir
Lüksüne binip de kibir taslamam
Uğradığım köyde bir ayı gördüm
Bilmem ki böylesi görülmüş müdür
Köylüyü topladım ayıyı sordum
Kendi mi gelmiştir sürülmüş müdür
Dediler bu ayı bizim ayımız
Benim için her şeye muhaliftir demişler
İşte bu önyargı algıya muhalifim
Krala çıplak diyen birini görmemişler
Sahte efendiliğe saygıya muhalifim
Ne yapayım yapmacık tavır mı takınayım
Erkilet bucağı Kemer köyünden
Yüreği cihandı Nafiz babamız
Sarı Hasanların asil soyundan
Ne güzel insandı Nafiz babamız
Hanımla el ele saçın ağartmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!