Dil açtık huzurda duanın kabul
Olduğu bayramlar göster ya Rabbi
Herkesin işiyle aşıyla meşgul
Kaldığı bayramlar göster ya Rabbi
İnsanın sılayı gelir göresi
Irak değil yakınım; kalbim sana akmakta
Ay yıldızım, dilim bir; senle aynı köklüyüm.
Şu başına gelenler, ciğerimi yakmakta
Endişe içindeyim; derdim ağır, yüklüyüm;
Gardaş, ben de Kerküklüyüm!
Ben senin hâlini iyi görmüyorum
Gün güne sararıp soluyor benzin
Elimi uzatsam bile ermiyorum
Ulaşılmaz bir yer oluyor benzin
Hâlini görünce tutuldu nutkum
Bir otuz çağının öküz yılından
Davetim var sana, bak Bilge Kağan
Bin yıl önce gibi bizi yangından
Çek çıkar veyahut yak Bilge Kağan
Baban İlteriş’ti annen İlbilge
İyilik, güzellik, esenlik için
Düz yoldan yürüyün, tersi bırakın.
Diploması olan muallim seçin
Cahil cüheladan dersi bırakın.
Birinin ardından sövüp ve sayıp
Kendi hâlimizde dertsiz tasasız
Yaşayalım dedik bırakmadılar
Kralsız ağasız beysiz paşasız
Yaşayalım dedik bırakmadılar
Yağız yer üstünde gezip dolaşıp
Sevdiceğim durma öyle düşünüp
Gel seninle boz dağlara çıkalım
Sevdamızı şiirleri kuşanıp
Gel seninle boz dağlara çıkalım
Yel yepelek bozkırlarda eserek
Modern çağın bir kölelik zinciri
Bilgisayar, televizyon, telefon.
Ocaklara diktiriyor inciri
Bilgisayar, televizyon, telefon.
Onsuz geçmez bir günümüz, anımız
Aşılmaz bir kaleydi
Surdu büyük Atatürk
Yıkılmadı hep dimdik
Durdu büyük Atatürk
Ne İngiliz mandası
Sevmediğim bir kimsenin ardında
Ben duramam duran varsa buyursun
Bir hedefe başkasının sırtında
Ben varamam varan varsa buyursun
İnsan önce bakar kendi gözüyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!