Bir yer var tarihî eser cenneti
Nereyi kazsalar fosil çıkıyor
Her taşın altından, neyse hikmeti
Harıl harıl hem de nasıl çıkıyor
Anlaşılan devir dinozor devri
Damdan düşen bilir can acısını
Vergiden düşenler bilemez beyim.
Ekmek endişesi, borç kaygısını
Öyle bir kalemde silemez beyim.
Benzemez siz gibi göbek atmışa
Sığmaz o, bir tek zaman dilimine
Çağları, deviri aşar Atatürk.
Satırlar yetmez onun ilimine,
Kitap kitap dolar, taşar Atatürk.
Damgası vurulu, var olan izde
Bilmediğim neler varmış
Sıra sıra öğrettiler
Yüzümüze karşı alkış
Vura vura öğrettiler
Duygu seli gürül gürül
Dil açtık huzurda duanın kabul
Olduğu bayramlar göster ya Rabbi
Herkesin işiyle aşıyla meşgul
Kaldığı bayramlar göster ya Rabbi
İnsanın sılayı gelir göresi
Irak değil yakınım; kalbim sana akmakta
Ay yıldızım, dilim bir; senle aynı köklüyüm.
Şu başına gelenler, ciğerimi yakmakta
Endişe içindeyim; derdim ağır, yüklüyüm;
Gardaş, ben de Kerküklüyüm!
Ben senin hâlini iyi görmüyorum
Gün güne sararıp soluyor benzin
Elimi uzatsam bile ermiyorum
Ulaşılmaz bir yer oluyor benzin
Hâlini görünce tutuldu nutkum
Bir otuz çağının öküz yılından
Davetim var sana, bak Bilge Kağan
Bin yıl önce gibi bizi yangından
Çek çıkar veyahut yak Bilge Kağan
Baban İlteriş’ti annen İlbilge
İyilik, güzellik, esenlik için
Düz yoldan yürüyün, tersi bırakın.
Diploması olan muallim seçin
Cahil cüheladan dersi bırakın.
Birinin ardından sövüp ve sayıp
Kendi hâlimizde dertsiz tasasız
Yaşayalım dedik bırakmadılar
Kralsız ağasız beysiz paşasız
Yaşayalım dedik bırakmadılar
Yağız yer üstünde gezip dolaşıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!