Bizi bilirsin;
avuçla su içmeyi
marifet biliriz,
yenilmeyi bir de
kendi sahamızda...
bizi bilirsin;
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Hocam şiirlerime değerlendire bilir misiniz
Lise öğrencisiyim baya şiirlerim var saygılarımla
Belki de küçük ve berrak sulardı içinde yüzdüklerimiz?
Büyüdükçe küçülmeyi unuttuk! Belki de ondandır düş kırıkları.
*** CEHALET ***
Akıl süzgecinden geçmezse fikir
Cahilin Dilinde, zay olur zikir
Kadını Erkekten görüyor hakir
Geline-Kızana, Dula sataşır.
.
Hadis diye söyler bunca yalanı
Kadere bağlıyor, soygun-talanı
Kul ne bilir, Cehennemlik olanı
Hak-hakikat bilen Kula sataşır.
.
Doğruyu öğrenmez, Fenden-ilimden
Elinde Tespih, şer düşmez dilinden
Kin-kibir öğrenmiş, sahte alimden
Lisana-Lehçeye, Dile sataşır.
.
En büyük beladır, şerdir cehalet
Şıhında mevcut her türlü melanet
Bütün Memlekete, eder sirayet
Sağında görünür, Sola sataşır.
.
Hasenat ihlastır, Bilimdir tartı
Hür medeniyettir, islamın şartı
Fetvalar veriyor zırtapoz hırtı
Cumhuriyet kuran Kula sataşır.
.
Der Çakır uslanmaz, Halka kıyanlar
Hilafet gözetir, Akli ziyanlar
Batıla yönelen, beyler-bayanlar
Bülbülü Kıskanır, Güle sataşır...
---OZAN ÇAKIROĞLU----
"Mehdi", hidayete eren ve hidayete erdiren demektir ki, bu vasıfların sahibi asla bir beşer olamaz. Zira bu sıfatlar ancak ve ancak alemlerin Rabbi olan ve hidayet verme yetkisi kendisinde olan Allah-c.c-'ta vardır Müslüm bey. Allah, bir ayet-i kerimede, son hak peygamber olan Muhammed -s.a.v-'e bile "( YA MUHAMMED!) SEN ASLA SEVDİKLERİNE HİDAYET VEREMEZSİN. LAKİN ALLAH, DİLEDĞİNE HİDAYET VERİR. ŞÜPHESİZ O, HİDAYET YOLUNA GİRENLERİ ( ONA LAYIK OLANLARI) DAHA İYİ BİLİR." -Kasas suresi 56. ayet- diye buyurur. Yani, Allah'tan başka Mehdi yoktur ve ona layık olanları da ancak o hidayete erdirir. Tarih boyunca mehdilik davası güdenler ve şu anda da, "Ben mehdiyim" diyenler ya akıl ve ruh hastalarıdır ya da, Kur'an ayetlerine mana meal hakkıyla vakıf olmayan cahillerdir.
Berayı malumat.
Bil bilme biz böyleyiz.
Öyleyiz.
Sabah akşam fark etmez.
Ne dün ne de yarın.
Hep bugün, o gün.
Eğer bir kişi, gençken ve dinçken mükellef olduğu kulluk görevlerini bizzat kendi yaparak ve ardından da yalvar yakar dualarla Rabbine niyaz ederek ömrünü geçirmemişse, onu, onun ardından edilen dualar ve niyazlar asla ve kat'a kurtaramaz. Yani, dinini, diyanetini ihmal eden mühmellerin, dua eden avuçlara gömülerek, paçayı kurtarma arzuları boş ve manasız bir avuntudan başka bir şey değildir vesselam.
İnsanoğlu, bu dünyada imtihana tabi iki varlıktan birisidir ki, bunların ikincisi de cinlerdir. Eğer bu dünya sınavını yüzümüzün akıyla bitirip de ki, -bu Allah'ın emirlerine hakkıyla uymak ve yasaklarından da tüm gücümüzle kaçmakla mümkün olur- ahiret yurduna sevapları günahlarını geçmiş olarak gideriz. Artı bir de, ardımızdan bize dua eden hayırlı bir nesil ya da hayırlı talebeler bırakabilmişsek, o zaman gerçekten de toprağa değil dualı avuçlara gömülmüşüz demektir. Ama hal keyfiyet bunun tam tersine ise, o zaman yandı gülüm keten helva. Arkamızdan tüm dünya halkları duacı da olsalar, gideceğimiz yer nar-ı cahimdir!
tesbih yaparız,
düş kırıklarından..
bizi bilirsin;
yaşamak biliriz,
vademiz dolduğunda
avuçlarında gömülmeyi
muhteşem bir anlatım tebrik ederim kaleminize sağlık
bizi bilirsin;
saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz,
limonla!
tesbih yaparız,
düş kırıklarından..
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta