Mermisi namluda silah gibidir İstanbul
Hiç ummadığın bir anda basıverir tetiğe
Karadeniz gibidir ölümü onun
Önce içine çeker boğulursun
Cesedinse kimbilir hangi meyhaneye vurur
Yıldızları içirir sana şerbet niyetine
Bin yıllardır ölmüş hayatları
Yavaş yavaş işler iliğine kemiğine
İstanbul'da yaşamanın kaybedilmiş savaşı
Sevdalıların yüreğinde kapkaç korkusu
Ve arka penceremdeki bali kokusuydu
Cimbom Fener maçıydı İstanbul'un coşkısu
Yoksa namludaki kurşunmuydu.
Vakitler hep geçti
O kara gözlü akşamlarda
Fasıllarsa hep sonda kaldı zaten
Bir tek şu ömürler geçmedi İstanbul'da
Balık ekmek kokusu hala burnumda
Hangi iklimdi bizim yaşadığımız
Hangi kıtasındaydık hayatın
Korkma sevdiğim söyle
Kim düşürdü seni bu yüksek kaldırımlara
Kim soldurdu gülücüklerini
Yolunu şaşırmış bir gemiyim ben
Kız kulesi nerde
Fethedilmiş bir kaleyim ben
Prangalarım zincirlerim nerde
Koskaca bir şehirsin sen
Pencerende yıldızların nerde
Taşın toprağın altınmış
O bildiğimiz İstanbul nerde
Kayıt Tarihi : 15.7.2005 12:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!