Çok sevdiğin bir şarkıyı
Radyoda
Ne kadar cızırtılı çalsa da hala dinlemek..
Bence aşk cızırtılı radyoda 'kör bıçak' demek...
Zaman
Yattığım yerden seni aradım gökyüzünde
Biraz yorulmuşum
Sinirim kulaklarımın kırmızısında
Kırmızının yüklendiği çokca misyondan birisiyim
Sana kırmızıdan bir gül verecek vaktim olmadı
Sözüm ona -aşktan kaçıyorum ben-
Sırf en çok o şarkıdaki bana benziyorsun diye sen
Bir zamanlar lale devri
Varla yok arası istanbul şehri
Adını yeniden koyuyorum melekler nehri....
Parmak hesabı yapıyorum tüm hayal kırıklarıma
Islak bir şehir oluyor tüm sevdiklerim
Yorgun bir martı oluyorum ben
Hiç bir şeyim olmuyor en sevdiğim...
Dokunulmazlığıma silah çekmiş her şey
Ben gidiyorum geliyorum
Pantolonumun cebinde unuttuğum ve aylar sonra
bulduğumda çok sevindiğim paralarla benzeşir hayallerim..
Dünya durdukça esirinim yar
Yemelerden içmelerden kesilirim yar...
Senden kalan küçük bir hediye
Gri kutuda pembe bir hatıra...
Bir milyona su veya ıslak mendil satan çocuğa verdim
Dokuzlu onlu yaşlarda
Sevinsin!
Gelişinle;
Gülüşüme yeni bir şekil verdim şimdilerle
Eskisinden daha çok seviyorum.
Şiir denen;
Şairin kendine yontması olsa gerek bildiği başkalarının
Tüm düş kırıklıklarını
Yağmur denen;
Bulutun konuşması -içinden- öz diliyle
Sustuğu bütün doğrularını
Can sıkıntısını geçirmiyor kağıttan uçaklar
Zaten neyin tadı kaldı ki sen gittikten sonra
Beyhude bu akşamüstleri
Boşuna bu telaşlar
Ve sonunda nisanda çıktı geldi beraberinde yağmurlar
Yağmur yağarsa oralara bil ki bu şehir temizlenir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!