.......... İnasanoğlunun diğer canlılardan ayırdedicili
ği düşünce,duygu,irade,kıyaslama,ortamı değiştirme,ortamı geliştirme, doğ ruyu arama,araştırma; gücü yetmediği şeyleri de alet edavat,araç icat ede rek başarma...özellikleri var.Bu özellik tamamıyle beynin farklılığından geli yor.Eğitim niye var beyni üretkenliğe,elverişli olmaya,yaşamı kolaylaş tırma ya,yaşamı tasarruflu hale getirmeye....var.
Geriye kalıyor beyni elverişli hale getirme sürecini devam ettirirken, yaşa mı kolay hale ge tirmek zamanı iyi kullanmak,vurmadan,kırmadan sömürme den yaşamak.Gerçekten beyni elverişli hale getirmek ve onu devamlı hazır ve nazır olarak işler vaziyette güncelleştirerek tutmak süreçtir.Ölünceye ka dar devam eden bir süreç.Düşünün belki de yarın öleceğiz ama yarın için laboratuvarda birşeyi araştırıyor olabileceğiz.
..........Meseleye dinsel olarak bakarsak yaratıcı insanoğluna öyle bir şey vermiş ki ama herkese vermiş' al,kullan'.Bu senin.Bundan on sene önceydi bir din profesörü adını unuttum (Unutmam bizim için şanssızlık) .Sunucu soruyor:
-Siz dinde kaderin olmadığını söylüyorsunuz bunu biraz açar mısınız?
Profesör şöyle demişti:
-Kur'an da kader geçmiyor.Amentü duası Kur'an da değildir.Ancak bu duadır, Kur'an da sure değildir.Ben insan yaşamını şöyle yorumluyorum.Allah balıkları yaratmış ve suya bırakmış.Balıkların davranışlarını artık düzenlemi yor.İnsanlar da böyledir.Yaratılmış, dinler gönderilmiş,beyin verilmiş al bu beyni ve yaşamına yön ver,gibilerinden konuşmuştu.
........Tabi bu konu derinliğine araştırılması gere ken bir şey.Yaşamımda rast ladığım insanlara bakıyorum hazırı seven, şöyle para gelsin hazırdan, bilgi gelsin hazırdan,refah ve mutluluk gelsin hazırdan...Doğuştan tembelliğe alıştırılıyoruz.Bu tembelliğimizin altında kadercilik de var.Tembel insanın işi ne kadercilik geliyor.Oysa Allah tembel değil, çalışkan insanlar istiyor. Çalış kanlık beyinle olur.Beyninizi çalıştırıyorsanız çalışkan insansınız. Beden gücü ile çalışsanız bile, eğer her an teknik geliştirip işinizi kolaylaştırıyorsanız çalış kansınız, yoksa rutin,işi geliştirmeden, aynı şeyleri tekrarlıyorsanız çalışkan değilsiniz.
Bizim anne babalarımızda bir korku var. Doğan çocuk 'ölür, kaybede rim 'çocuğun beyninin gelişmesine, hayatının mücadelesine daha küçükken
beyni ile başlamasına izin vermiyoruz.Tembelleşen beyin alıcı,alıp da şöyle sırtüstü yatıcı oluyor.Televizyonlara da zaman zaman yoksul insanların dram ları karşımıza gelir,devletten isterler. Çünkü onlar daha küçükken, ben kendim üretirim zevkle ağız tadıyla, kimseye yük olmadan,beynimi kullana rak elde ederim duygusu yaşamadılar.Bir toplum için en tehlikeli şey bu dur. 'Saldım çayıra mevlam kayıra' anlayışı kadar kötü bir anlayış olamaz.
Tembel tembel yatmak oh ne ala. Benim çayımı annem getirsin,benim ödevimi annem yapsın.Evleneceğim kişiyi babam, annem seçsin...Kendi beynimizi bir tarafa atıp küflendirmek.Sonra doğa ile, yaşam ile mücadele etmemek aklımızı kullanmamak, ağlaşmak.Bu bize ve insanlığımıza yakışır mı AĞLAŞMAK.
Her şeyimizi ipotek ediyorsak bu tembelliktir. Evde iken babam bilir, annem bilirin arkasından,öğretmenim bilir,onun arkasından cami ima
mı bilir onun arkasından şeyhim bilir,evlenince karım bilir -kocam bilir, devlet büyüklerim bi ir. Yani artık bize verilen beynimizin korteksini eğitimle,bilgiyle geliştireceğimize... Sürekli onu mahpus ediyoruz.Kendimizi birilerine teslim ediyoruz. zavallılık rolü,şark kurnazlığı işimize geliyor.
Son din kitabı Kur'an'ı okuduğumuzda bakıyoruzki veli yok.Başka dinler de var.İslam dininde yok.Kur'an da veliler bahsi geçer ama başka dinlerin velisi olduğu anlatılır.Kur'an da insanlar tek tek sorumludur.Yani şimdi biz şeyhin yüzünden günah işleyelim öteki dünyaya gittiği mizde:'Ne yapayım şeyhim böyle dedi.' diyemeyeceğiz.Bizim ülkemizde şeyhler çoktur.Çünkü dinimizde zekat müessesi vardır.Bu şeyhler cemaat ve tarikat adı altında müritlerinden sürekli para çekiyorlar.Oysa sen okumuş bir şeyhsen zaten çalışıp kazanman gerekir.Sen din ahkamı kesemezsin ki.Şeyh de hazır yemeye alışmış ya.Azcık din bilgisini satarak yan gelip yatıyor,oh ne ala.Bir de insanları yönlendirmek,onları yönetmek hem de hak edilmemiş bir lider likle yönetmek! Doğrusu o şeyhler için acıyorum.Acınacak haldeler.O şeyhlere dini inançlarını teslim edenler, daha da acınacak haldeler.Çünkü Allah Kur'an'ı hepimize gönderdi.'Oku,anla,dersine iyi çalış.' Yarın seni pey gamber bile kurtaramayacak.Mesela çoğusu şefaat umar.Bir defa peygam berler de sorguya çekilecek bu bir.İkincisi şefaat olacaksa bile Allah'ın izniy le olacak.Peki şefaat Allah'a kalmışsa halkımız nasıl kandırılıyor.Hatta hatta şeyhinden şefaat bekleyen zavallı insanımızda var.Size Kur'an'dan bir ayet yazayım:
A'RAF 187.Sana kıyameti,ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.De ki:Onun ilmi Rabbimin katındadır. Onun vaktini O'ndan başkası açıklayamaz.O göklere de yere de ağır gelmiştir.O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu bilmiyormuşsun gibi sana soruyorlar.De ki:Onun bilgisi ancak Allah'ın katın dadır.Ama insanların çoğu bilmezler.'
Evet size şeyhiniz der ki Kur'an'ı Arapçasından okuyun.Şimdi müridi Türkçe sinden meal okusa Şeyh o zaman 1989'da Mehdi gelecek 1991'de kıyamet kopacak,diyebilir mi? (Bunu Said-i Nursi söyle miştir.Araştırın bulun.1991 yılı geçince müritleri artık bu bilgiyi saklamaya hasır altı etmeye çalıştılar.İşin ucunda zekat var.Daha doğrusu kendini teslim eden tembel insanlar var.Biz tembeliz.Tembelliğimiz bazı insanların sefahatı oluyor. Politikacılarında, şeyh lerin de sefahatı oluyor.
........Bazı şeyhler,tarikat liderleri ve yayınları dikkati hep bitkilere çevirirler. İşte bir şeftali,bir çiçeğin güzel yaprakları,arı ve yaptığı bal onların güzel yaratıldıkları,elbette güzel yaratılmışlardır.Ama korkarım bu dikkati başka şeylere çekmektir.Kur'an'da en çok insanın yaratlışı üzerinde durulur. Sorum luluk insana verilmiştir. Neden çünkü insanda beyin var.Harikalar diyarı be yin.Harikaların en muhteşemi beyin. Ama bu beynin önemini,muhteşemliğini anlatan din adamları çok nadir.Peki neden anlatılmaz,? Dikkatler insan beyninden uzaklaştırılıyor.Bunun altında 'Aman sen öğrenme benim bildikle rimle idare et ve bana zekat ver.' Çünkü evrenin en muhteşem gerçeğine dikkat çekilirse ortada ne şeyh kalır,ne veli kalır ne de Allah dostuyum diye
nitelenenler kalır.Herkes kendi beynini hem dini öğrenmeye,hem yaşamı sürdürmeye harcayacak.Pırıl pırıl beyinler pırıl pırıl gelecek üretecektir. Beyin den sadece din adamları korkmaz emperyalistler de korkar.Hele hele sömü receği ülkenin insanlarının beyinlerini kullanmamaları için boş TV yayınları,
esrar uyuşturucu,anlaşılmayan dilde din eğitimi,anlaşılmayan dilde akade mik eğitim.Yani Siz düşünmeyin biz sizin yerinize düşünürüz,siz okuyup anlamayın biz size anlatırız aldatmacasıyla ceplerini dolduruyorlar.Bize fakir lik anlaşılmayan bir dini inanç şekli kalır. Atı alan üsküdarı geçiyor bile.
İşte şimdi Allah bize beyin vermiş mi? Evet vermiş. Niye okuyup da beyni mizi,beyin korteksimizi geliştirmiyoruz.Bir daha peygamber gelmeyeceğine ve gelmiş geçmiş,bütün liderler siyasetçilerde bizden üstün olmadığına göre neden biat ederiz.Mesela bana şunu dersiniz, sen de Atatürk'ü çok takdir ediyorsun.Evet ediyorum.Yanlışlarını görsem onu da yazarım.Doğrular mev cut. Bilimden şaşmıyor.Aklını kullanmış hep.Emperyalizmi,emperyalist zalim liğini padişahlık yönetiminin vurdum duymazlığını farketmiş.Bize de aklımızı kullanmanın yolunu açmış.Şimdi bizim görevimiz Atatürk'ten daha da bilgi li,cesur, aklını kullanan insanlar yetiştirmek.Atatürk'ü anlatmak ona (haşa)
tapmak değil onu örnek görüp,cesaretlenmek.Neden beynimizi kullanmıyoruz.Neden kendi beynimizi 'beyin'; şeyhlerin,siyasilerin,tembel liğimizden üstün kabul ettiğimiz yanılsamayla başkalarınınkini'BEYİN' olarak görüyoruz.Bize nasip olan beynimizi değerlendirelim.Bakın Einstein 9 yaşı na kadar konuşamamış.Edison 10 yaşına kadar okumayı sökememiş.Sonra dahilikleriyle bilimin başköşesine oturmuşlar.Mustafa Kemal'de askeri ve siyasi dehalığıyla kendini göstermiş. Hala neden kendimize güvenmiyoruz. Yaşamımızı,siyasetimizi,dinimizi,inancımızı hala neden başkalarına teslim etmek tembelliğindeyiz. Yan gelip yatmak, başkalarının ürettiğini kullanmak çok mu zevkli? Şu bilgisayarın tuşlarını kullanarak bana eleştiriler yazacak sınız olumlu ya da olumsuz.Söyleyin, beynimizi kullanıp da şu tuşları biz ya da bir müslüman ülke bulduk mu? Niye? Beynimizi başkalarına teslim etmek ve tembellikten. Ben hala insanlığa bir şey bulama maktan hicap duyuyorum. Çünkü gece gündüz çalışanların ürettiğini,icatlarını kullanıyorum.Ben bir şey veremeden gideceğim.Kendi beynimizi küçük görmeyelim lütfen.Teslim olmayalım.Araştıralım.
Dostlarıma sevgilerle
Delta S X
13.11.2007
Kayıt Tarihi : 13.11.2007 11:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kendize göre konular buluyorsunuz ve o konudaki düşüncenizi açıklıyorsunuz. 'Beyin ve Beyin' başlıklı yazınızla da aynı şeyi yaptınız.
Eğer yazılarınız ikna edici olursa, o yazılardan istifade edilmesi kolaylaşacak.
'Beyin ve Beyin' başlıklı bu yazıda, öyle bir şeye temas ettiniz ki şaşırıp kaldım. Bu şaşkınlığım sebebiyle iki soru soracağım:
1-Bediüzzaman Said Nursi hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz?
2-''1989'da Mehdi gelecek; 1991'de kıyamet kopacak'' sözünü gerçekten Said Nursi mi söylemiş? Sakın başka biriyle karıştırmış olmayasınız!!!
Kısa da olsa, bir yazı şeklinde cevap verirsiniz herhâlde. Biz de, ''araştırın, bulun'' ikazınızın nasıl olacağını anlayıveririz!
Selamlar...
TÜM YORUMLAR (1)