Bin dokuz yüz seksen yedi yılının kasım ayında doğdu şuan çayından bir yudumu daha boğazına akıtan adam.
Bilgisayarından dervişin bütün şarkılarını müzik çalar listesine ekledi. Yazı boyunca onu dinleyecekti. Masasında bir telsiz bir telefon bir büyük ekmek ve pakette kahvaltısı vardı. Telefon çekmiyordu. Yerin 4 kat altındaydı mutluydu, kimse arayıp kafasını şişiremeyecekti akşam akşam ve mutsuzdu saatler geçip de biraz daha karanlık basınca odasına canı sıkılacak telefonla bir iki dosta arama ihtiyacı gark olacaktı içinde. Maalesef telefonun ekranında şebeke yok yazısı görünecekti.
Dervişin manolya şarkısını dinlerken bugün kavga ederek ayrıldığı kız geldi aklına. Yüzü kızardı elleri bir süre ne yazacağını kestiremedi, boğazı kurudu gözü yaşarmak istermiş gibi nemli nemli oldu.
‘ ölüm bile seni benden alamaz. Sen olmazsan bu can bana yaramaz. Gönlüm senden başkasını tanımaz. Ölsen bile benden kurtulamazsın. Kefen olur bedenini sararım. Yağmur olur üzerine yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın.‘
İşte bu akşam anlatmaya çalıştığının kısa özetiydi bu şarkının sözleri. Derviş söylüyordu sayfalarca yazının ana fikrini. Durdu elleri hiç birşey yazmadı yazamadı. Şarkının bitmesini bekledi. Ocakta fokurdayan çaydanlığın altını kapattı. Bardağını baktı ne tez tükenmişti. Bu kaçıncı bardaktı bitirdiği. Erken başlamıştı zıkkımlanmaya. Mezesinden bir lokma bile almamıştı. Eğildi hafiften ocakta duran çaydanlığı kaldırıp bardağını doldurdu. Şarkı bitti yeni birini açtı hiç dinlememişti bunu.
Masadaki telefonun ekranındaki saat 20:02yi gösteriyordu. 1 saat bitirmiş kalan 11 saatini nasıl geçireceğini düşünüyordu. Bütün gece ne yapmalıydı, meşguliyet arıyordu ama bulamıyordu. Kitap mı okusaydı yoksa şarkılar türküler dinleyerek mi sabahın 7 sini karşılayacaktı. Kararını verdi kitap okuyacaktı kitap adamı olacaktı bu gece…
bana gelmezsen kimseye de gitme
beni sevmezsen kimseyi de isteme
ben sana benimsin diyen adam!
istemez misin dünyanın nimetlerini ayagına serem
tutayım kolundan nereyi istersen orayı gezdirem
ayrılırsam senden yaşayamam derdin,
bütün gece oturdum.
Uyku bile uyumadan,
seni düşündüm bir tanem
Sabaha kadar..
sabah kalkıp da
Durakta otobüs beklerken ki halimi görmeliydin
senin isminin harflerini söyleyerek
merdivenden çıktım
evin üçüncü kattaydı
ismin çok kısa kaldı merdivenlerse uzun
bende ismini tekrar ettim.
lütfen kapıyı aç bak ben geldim
Merhaba gece.
Seni bekledim masada yine oylece.
Neden gec kaldin?
Coktan perdelerini cektim sehrin.
Ustume orttum yorgunlugu,
Niye beni beklettin?
seni seviyorum
seni özlüyorum
seni yanımda görmek istiyorum,
sana kıyamıyor
sana doyamıyorum
vesaire vesaire..
kalbim mühürlü
diye uzak durma bana
mührü söküp
içeri gir.
yasaklar çiğnenmek için vardır.
mutlu günler var önünde
unut onu dediler
unuttum.
güzel günler nerede.
ben göremiyorum da..
önümde duruyorlar mı sahiden de
Yaptim yine yapacagimi.
Bilmem kac sayfa oldu sana yazali.
Okuyor musun?
Bugün yine seni konustular,
Akini karayla karistirdiler,
Seni seven bendim unuttular,
Bu kez baska yaziyorum.
Ne aska ne kadina ne de kiza,
Sadece bana bir baska yaziyorum.
Elimde olmadan ne cok insani güldürmüsüm meger kendime.
Nasil görmemisim gözlerin yalan baktigini,
Nasil duymamisim sözlerin yalan oldugunu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!