Yollar, ayrılığı ve hasreti örer gönül gergefimizde nakış nakış.
Kuşatır bizi, dinlemez ne bahar ne kara kış.
Sanki bir kâtip, kader defterimizi yazar;
Yollar beşikten mezara kadar uzar.
Biz insanlar gibidir yollar; önce sıcak yumuşak ve ıssız. Fakat sonra soğuk, katı ve anlayışsız. Başlangıçta hamur gibi serilir asfalt. Taş kalpli insanlar çiğneyip ezdikçe yolları, katılaşır, soğur ve taşlaşır. Yolları kendi ellerimizle kazar açarız da nice sev-diklerimiz yollarla bizden uzaklaşır.
Her sabah gurbetin, her akşam hasretin ifadesidir yollar. Gider dönemezsin, döner bulamazsın. Özlemine hüzün çöker, gözlerinden kan damlar. Seni gurbetin kucağına atar. Yollar beşikten mezara kadar uzar.
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Devamını Oku
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki