Beni bırakabilirsem şayet kendimin boşluğuna
Kendime upuzun şiirler yazabilirim
Aslında sadece uzun değil bereketli şiirler yazarım
Kendi kaybolmuşluğumu o kadar çirkin giyiyorum ki üstüme
Çok yakışıksız
Derinlemesine berbat, derin ve etkileyici bir sancı çekiyorum
Ki bu ilkbahar çok paslı geçeceğe benziyor
Bir o kadar da mide bulandırıcı
Annem ne vakit terini okul mendilimle silse
Sevgili kendim, senden bir şeyler ölüyordu
Sonrası mı?
Okunan selalar
Yıkanan ölü parçacıklar
Ve mezar kazıyıcılar
O kadar mağrur
Kendini o vakit tanrıya yakın hisseden kocaman insanlar
Romantik bir imam eşliğinde
Yokoluşçuluğumun köşe taşlarına toprak sererler
Evet, biliyorum sevgili kendim
Yakında herkes terk edecek bizi
Buna annem ve tanrı dâhil
Kendimi, kendisine benzetmeye çalışan insanlar var
O kadar kötü
O kadar barbar
O kadar vahşi
Her gece aynı taşın üstüne işeyen kendim ve sokak köpekleri arasında varoluşsal bir çember çiziliyor karanlığım boyunca
Evet karanlıklar…
Şimdi burayı şöyle anlatayım
Ben ve o sokak köpekleri silüetlerimizi somut bir kaldırıma öyle bir sereceğiz ki
Biz akıp giderken evrenin tam merkezine
Sizler hiçbir şey olmamış gibi dönüp duracaksınız kulaklarınızın etrafında
Siz bize boş kulaklarla bakarken
Kendimi de alıp intihar ederim belki
Bu şahsi bir kanaat
Biz intihar ederken sevgili kendim
Halep bir kafes gibi saklayacak beynimi
Ayak uçlarımla hissedeceğim onu
Kalbimin kılcal damarlarıyla boydan boya saracağım kendime
Halep kendim benim
Kayıt Tarihi : 22.5.2020 22:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!