kimselerin uğramadığı sokaklarda
düşmeyesin diye
senin elini tutan ben olmuştum
sen ve ben yürümüştük
ümitlerin mavi gözlerine
başkasının seni sevmesinden de çok
herkesin yokluğunu kanıksayacağından
unutacağı zamandan daha çok
sevmiştim seni
sürgülü tuzağına düşürmüştün sancılı bekleyişlerimi
ben seni öylece özlerken
sen beni yollamıştın kalbinin çöllerine
sen benim göğsüme koymuştun başını
ben senin saçlarını taramıştım
ümitlerinden bahsetmiştin bana
teslim almıştın ruhumu gizli sancılarla
kar tanesi yumuşaklığında avuçlarıma inmişti
adımı söylediğin her fısıltı
susamıştım
kalbimin çatlağı sen olmuştun
susadığım sen olmuştun
ekmeğim çorbam,
tadım tuzum…
öyle bir aşk hikayesiydi işte bizimkisi
yürümüştük sessizce şehrin kaldırımlarında
ak köpüklü bir deniz gibi usul usul
buğulu gözlerine katmıştın beni
aynı sırra tutunup akmıştık
mavi akıbetlere
geçip gitmiştik bambaşka ummanlara
aynı aynanın gamzesine düşmüştü nazarımız
toprak ve ateş kadar yakındık seninle
sevmeyi en çok hak edenler kadar
sevildiğini bilenlerin farkında olduğu kadar
sevmiştik birbirimizi
beraber örmüştük saklı bahçemize giden yolu
hayallerimizi sevdalarımızı heyecanlarımızı
deli dolu zamanlarımızı beraber yaşamıştık
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 3.12.2021 15:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!