Güz yaprakları dökülürken ayaklarımın dibine
Mevsimlerden hazan
Ben hüzün mevsimini yaşıyordum
Dört mevsimde
Geceler benimdide gündüzümde dönmüşken geceye
Bir çift göz bekledim kararmış gökyüzünde
Ben seni bekledim sen yoktun…
Yürüyerek geçtim şehrin sokaklarını
Kah bir ağacın altında
Kah Yeditepeli kentin bir tarafında
Kah kız kulesine doğru İstanbulun orta yerinde
Seni aradım olabileceğin her yerde
Ben seni bekledin sen yoktun
Çiçeklerden ev yaptım kendime
Adını hücrem koydum
Kimse girmesin
Yüreğimin enkazında yaşayayım diye
Elini uzatım beni almanı bekledim
Ben seni bekledim sen yoktun
Senin sevdiğin şarkıları dinledim
Hepsini birden ezberledim
Kimi gün bağıra çağıra
Kimi gün sessizce söyledim
Karanlığımda sana haykırdım
Ben seni bekledim sen yoktun
Her saniye bir asır gibi geldi
Senden gelecek bir ses bekledim
Hayal kırıklığımı hayalinle besledim
Gözyaşlarımı hasretinde demledim
Başkaları gelmek istedi engelledim
Ben seni bekledim sen yoktun
Yorgunum artık çok yorgunum
Yüreğim gecenin karanlığına uzanmış sabahı bekliyor
Ne sabah oluyor ne geceler bitiyor
İçimde her dakika bir parçam gidiyor
Ben seni bekledim sen yoktun
Her yağmurda hüzün yağdı üzerime
Bulutlar yalnızlığımın senfonisini yazdılar
Yağarken kentimin üzerine
Göçmen kuşlar giderken
Aşkı götürdüler gagalarının içinde
Sen aşktın
Ben seni bekledim sen yoktun
Denizin sonsuz maviliğinde besledim bekleyişlerimi
Her martı çığlığında sesini
Geçen her gemide siluetini
Hasret türkülerime ismini koydum
Ben seni bekledim sen yoktun
Gözyaşlarımı sana adadım
Kimseye söylemeden
Sıcak nefesini,sıcak döşünü istedim umutsuzca
Fırtınalar koparken yüreğimde,
Kasırgalar yıktı hayallerimi
Sığınacak omuzunu aradım
Ben seni bekledim sen yoktun
Kayıt Tarihi : 19.10.2010 17:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikaye yok

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!