Ben Ondan Kaptım Bu Suskuyalnızlığı

Ben Ondan Kaptım Bu Suskuyalnızlığı

Uzun bir öpücük aldı dudağından gözlerini kapattı ki bir an gece oldu zannetti
Çünkü geceleyin dudaklarda konaklamak şiir arası bir yolculuk biçimidir
Kısa bir ölümsüzlük anı ya da diyelim
kalsın damağında o uysal tat.
Unutmaz çünkü hiç unutmaz o sözcüklerinden tanır bütün öpücükleri
Öpüşünün yarım kaldığı şeyleri de unutmaz.

Bir sessizlik alayım lütfen diyecek oldu insanlara
Martıların korkunç çığlıklarından kimse duymadı ki!
Şu martılar yok mu şu gökyüzü gezinen korsan mutluluklar yok mu
ne kadar acayip görünüyor onlar kanat çırparken mavide susku
Perdesi çekilmemiş evler gibi. Aynı perdesi çekilmemiş evler gibi.
Bildiğin perdesiz evler gibi. Şeffaf bir saaadet meselesi yani

Kimbilir kime saklamıştı onu, ben bilseydim izin isterdim o dudaklarda şiirler arası yolculuk yapmak için
dudağında kalan o acı tadı tanıyorum diyemedim,
hem neden böyle bir şeyi söylemek zorundayım ki;
dudaklarımın, kalbimin, düşüncelerimin ardına
utancımın zırhına ve cesaretimin uzaklığına saklayabilirim onu
hiç kimseye söylemek zorunda değilim
hiç kimse tarif etmek zorunda değilim.

Görüyorsun ya şu uzaktan geçen teneke yığını translatlantiklerin taşıdığı kalp denilen et yığınını taşıyanların sakladığı yere sevgiyi. Oraya saklayabilirim ve tekrar ediyorum söylemek zorunda değilim

tütünden mi bozma şaraptan mı yoksa yeterince yalnız kalmaktan mı bilmiyorum
ekşi elma yemiş bir çocuğun süt kokan ağzından duydum ben bunu.
Ağlamaklı dudaklarını büzüştürdüğü karanlıkta duydum.
Bir an bütün her şeyi bir kirli çarşaf gibi sarıp kirli sepetine atar gibi
Hissettim.
Döndük iki organ,iki et parçası, iki devam eden kalp türküsü, düşünen zorunluluk vasıtası
Olarak diyorum; biz zaman olduk belki…

Az önce ekşi elma yemiş bir martının çığlıklarını kesen gülüşü saçtığında maviş gözlü deniz
Ben öptüğüm yerden kaptım, onu aradan kaldırdım. Onun omuzlarına sarıldım, eylül ayının tatlı üşümesi kaldı tenimde geriye. Sıcak, sıcaklıktır, ten ısısıdır değil mi yaşam.

Öyle sardım ki; gözlerimle inan bana, gözlerimle, gerçekten söylüyorum.
Kız kulesine sarıldım. Galataya sarıldım. Bütün sıcaklığını emdim eylül sabahının.
Aldım da bu ısıyı onun dudaklarına bıraktım. Üşüyordu çünkü rüzgardan ya da soğuktan değil
Büyümekten.

inanın korunmadım hiçbir şeyden. Onun dudaklarından başka bir şey yoktu çünkü
kaptım şu suskuyu vurdum yere, yer çaldım bildiğin bir bardak gibi
kızdığında bir baba evladına yere çalar ya
ahanda öyle işte.
Bıçak gibi kemiriyor susku rastladığım bütün kulakları, kulaktan kulağa dolma bir masalın
Yalan olduğunu söylemedi kimse.
şimdi hangi kulağa rastlasa,kendini tanımıyor canım.
Paslanmış bir sözcük bu, yırtılmış bir hırka, mavisi eskimiş ikinci el bir gökyüzü
Yahu kardeşim bildiğin yangın yeri işte.
haki renkli bir doğa belki de ya da üvey rengim gri gibi.
Hani bir sözcük giyinerek yağan yağmurlar var ya bütün anlamları soyunarak dokundum onun dudaklarına
Fısıldadım bütün yağmurları ona.
Öyle yağmurlar biriktirmişti o, o kızıl dudaklarında hani birazdan sağanak başlayacak diye korktum
koşuşturmaya başladı bütün çocuklar
ya da ben öyle zannettim. Kuyruğunu kıstırarak koşmaya başladı sokak köpekleri
ya da ben öyle zannettim.

Bildiğin özlemenin tadıydı bu. Acıydı. Çok acıydı.
Ben ondan kaptım bu suskuyalnızlığı

Baktı.
Bakabileceği kadar uzağa baktı
Tanıdı bütün vapurları
Hele şu ihtiyar Paşabahçe bahçe yok mu
O melun,o yalnız vapur yok mu paslanmış gövdesiyle suya değerken acıyor
Paslanmış her yerinin et parçası olduğunu biliyorum.

Suya kulaklarımı yasladığımda duyuyorum ya
Her sabah yedi otuz yolculuğunda adalardan kabataşa giden bu geminin paslanmış gövdesinin
Boğaza değmesi gibi bir histi.

irkildi bütün martılar
Sürdü motorunu kaptan
Sürdü o yalnızlık makinesini uzağa
Uzaktan gördüm işte onu
Şu göğün içinde bir noktaydım.
Bildiğin özlemenin tadıydı bu. Acıydı. Çok çok acıydı.
Ben ondan kaptım bu suskuyalnızlığı

Ömer Faruk Akbıyık
Kayıt Tarihi : 22.9.2016 21:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömer Faruk Akbıyık