Ben 9 yaşındaydım…
Hayatın o uzun kirli basamaklarına,
Yırtık ayakkablarım
Küçücük ayaklarımla tırmanırken,
Uzun kış gecelerinde üşüyen ellerimi,
Hani hep ısıtacaktın anne!
Göz çanaklarımı kana bulayan yaşlarla,
Yumruklarımı bir mavzer gibi sıkarak,
Dişlerim dudaklarımı kanatırken,
İmrene imrene bakarken,
Babası ile oynayan çocuklara,
Hani sen benim babam olacaktın anne!
Ben 9 yaşındaydım…
Hayatın ağır yükü binmişken küçük omuzlarıma,
Her gece nefes alış verişini dinlerdim.
Nasılda çarpardı o küçücük yüreğim,
Ya sen de bir anda kaybolursan diye,
Seni kaybetmenin korkusu bir hançer gibi yaralardı,
Ömrümden ömür adardım ömrüne,
Kaç gece yalvarıp Allahım’a,
Bildiğim birkaç duayla,
Ölümü uzak tut annemden diye.
Hani söz vermiştin sen hep olacaktın anne!
Ben 9 yaşındaydım…
Tabutuna bakarken beni terk ettiğin gün.
Bir oyun sandığım,
Sonra hiçbir odada bulamadığım,
Ayrılığına alışamadığım,
Acıdan geceleri ağlayarak uyandığım,
Korkudan yanına varamadığım,
Ve tekrar tekrar uyuyup uyandığım,
Bitsin diye yalvardığım o gecelerde,
Hani sen hep benimle olacaktın anne!
Ben 9 yaşındaydım…
Ilık rüzgarlara adını haykırırken,
Gözyaşlarımı bir demet çiçekle,
Gönderirken benden uzak olduğun o yere.
Hep bir haber beklerdim bir mucize,
Tıpkı uyanmak isterken kabus dolu uykulardan,
Kaldıramazdı küçük bedenim ayrılığın acısını,
Hasta düşerdim,
Hani sen hep saracaktın beni anne!
Ben artık 33 yaşındayım anne…
Tıpkı o dokuz yaşındaki çocuk yüreğimle,
Hala binbir ümitle seni bekliyorum.
Artık korkmadan gelebiliyorum yanına,
Ve biliyorum ki bu ne bir oyun nede bir rüya,
Aldığın bir nefese bin canımı verirdim.
Oysaki senin için ölür ölür gelirdim.
Bu dünyada olmadı,
Belki ahirette anne,
Yanımda ol anne!
Kayıt Tarihi : 29.3.2007 23:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!