Dağların koyaklarında yankılanan seslerin peşine düştüm,
Koşmalar, sonuna kadar……..
Ama toprağın o hoş kokusu öyle bir hal aldı ki bir müddet sonra durakladm… Önce göğe baktım bir süre. derin bir uçurumdaydım adeta. Toprağın damarlarını tuttum ellerimde, su sızmaktaydı soğuk soğuk, içmeye kıyamadım.
Seslerin sahibi bendim beklide bulamadım………suyun sızıntısı kalbimin çarpması ile yan yana geldi, neyin peşinde geçen zaman boş, neyin peşinde geçen zaman kıymetli sorgulamadan ilkyaz çiçeklerinin peşine düştüm, bir çıkabilseydim bu derinliklerden biliyordum artık tutunacağım dalın neye yarayacağını..
Yüreğimi ateşlere koydum, yanmaya dayanamadı piştim dedi
Uzattım ellerimi bir tarafı çiğ, bir tarafı yanmış
Yanan taraf aşkı tanımamış,
Yanan taraf çiğ kalmış..
Bir ateş yaktım, dağların doruklarına,
Dönülür gidilen yoldan bekleyen varsa,
Dönülür gidilen yoldan ümit kalırsa,
Dönülür gidilen yoldan gurbet salarsa,
Dönülür gidilen yoldan kaderde dönmek varsa.
Gel ey yar,bir kızıl gül emsali
Bir sabah vakti üzerinde çiğ taneleri
Güneşin ilk ışıkları düşerken..
Sensiz gün hüzzam, gece çok zor
Zaman tükeniyor..
18.11.1982
Gökde bir ak bulut silaya doğru kayıyor
Onunla birlikte duygularımda yağıyor yer yüzüne
Son damla oldu, son anda vereceğim can
................................................................................................
Yıldırımlar dün çocuksu tebessümlerini gösterdiler
Günlüğün gece yarısından sonrasına dipnot düştüm
Kırların saçını okşamanın geçkalmışlığı bana..
Bir savaş arabasında gelin
-Gelmekle gelmemek arası-
Şarampollere baktım
Çocukluğuma dönüyorum bugün dolu dolu
İlham bir başka geliyor
Köyümün bir sabahına uyanıyorum
Kış ortası başı, kar lapa lapa
Damlar boyu buz saçakları
Bacalarda çam kokusu dumanlar
Bir yılmışlık, bir yıkılmışlık, meydanlarda yalnızlık
Köyümden kalan buruk anılarla ben
Ankara caddelerini bir bir adımlıyorum.
Ankara caddelerinde kendimi arıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!