Yıldırım düşürdün dallarıma sen,
Işığın gökyüzünü tutuyor mesken,
Yana yana hiç oldum güzelliğine,
Dağıldı dalımda yeşilliğim Ahsen.
Dünyaya dair algılarımı kaybediyorum.
Tunç değerli geliyor artık altından,
Biri fazla görüyorum binin bin katından.
Cüce devleşiyor göz bebeklerimin retinasında, kalbim düşünmeye başlar oluyor beynimi hiçe sayarcasına. Bu dünyaya ait ne varsa ters geliyor benden gidenin aksine. Var olmak hiçsizleşiyor ruhevi uzunca betimlemelerde. Kor ateş sırılsıklam aşkından, denizler için için yanıyor bakışından ve hele bir de gülüyor isen tecrübeli kilimci şaşıyor nakışından.
Kovulduğum oldu cennetten, bilfiil günahlar işledim. Ayrıldığım oldu hakikatten, kendimce bir şeytan taşladım. Yeryüzüne indim bir emirle, gökyüzünü gördüm diğer gözümle. Yeri geldiğinde bir sözüm yeri geldiğinde bir izimle, ben görünür oldum alnımdaki yazımla.
Beden ile ruh, yer ile arş arası sanırım,
İnce bir müphemiyet seçmiyor gözüm.
Var ile yok, hak ile insan arası sanırım,
Yektir hâsıl olan ben, ondandır özüm.
Bir taze çiçektim ilkbaharın başında,
En güzel günlerimde derdiler beni,
Henüz değildim bir yaşında,
Bir ince ipten örgüde gerdiler beni.
Hayat sıkıyor son kalan yağlı mermisini,
En güzellerini giy, en güzel siyah elbiseni,
Duyguları defnediyorum sorma hangisini,
Ölüm gönül meyhanesinde mey etmiyor.
Kıştan çıkma bir gün dağların deşilirken bağrı,
Bir kardelen yükselecek topraktan umarsızca.
Önünde sırılsıklam toprak ve çevresindeki karı,
Baş kaldırarak ezer gövdesiyle kaygısızca.
Kötü, sevilir bazen sebeplerden,
Kötü dediğin şey nedir ki zaten,
Hak için fiyat biçilir hep ahirde,
Sefalet içinde ölebilir devlerde.
Mey edilince ince düşünceler bedene, evveli engel olacak meyli sermest nedene. Adına algılar daima bozulacak, siyahın üstüne kara kalem kelimeler yazılacak. Haykıramamak dert olacak sızısında, dertler gücenecek tekdüze dizisinde.
Gözlerim takılıyor ayrıntılara, bazen halıdaki motif bazen kuytulara. An yavaşlamış hissediyorum, bir aldığım nefesi verirken iki edemiyorum. Hiçbir şey yok sanki dünya üzerinde, dalmak için gelmişim boşluğa yeryüzünde. Bazen bir hüzün, bazense kederle göğsümde bir boşluk duruyor. Takılıp kalıyorum ayaklarım üzerinde, gözlerim görmüyor varlığıda düzenide. Bir şarkı diliyor ama açamıyorum. Unutmak istediğim şeyleri hatırlayamıyorum. Garip serzenişler var boşluğumda, koynumda yer etmişken yüzlerce lütuf. Yalnızlığım gökyüzündeki yıldızlara birer atıf. Tekten ilerliyor bende kalanlar. Hatıratım kirli bir yazgı dahi olsa yok hiçbir yerde. Dönüp bakmak, görmek istiyorum hayrı, geride kalan şerde. Göz retinamda büyüyor ürkünç olmayan karanlık. Algılarım beynimin odalarında bir bir yıkılmakta.
Artık korkulası olan karanlık dahi aydınlık. Bende dünyaya dair bütün algılar yakılmakta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!