Beni bana sorma anlatamam kendimi
Beni bana sorma hep sevdiğim yönlerimi överim
İki şiir yazarım sana olduğun yerde kalırsın
Aksiliğimi örterim hemen mesela
Karanlık bir gece gibi
Kıskançlığımı gözlerime hapsederim şimdilik
Seni kendime saklarım
Anlayamazsın
Ama beni bana sorma gene de sen
Daktiloma sor mesela
O anlatır kaç gece uyumadan adını zikrettiğini
Sonra duvarlara sor
Harf harf nasıl ezberlediklerini anlatsınlar adını
Birde buruşturulmuş sayfalara bak şöyle göz ucuyla
İçlerinde ne barındırıyorlar kutsal bir mabet diye
Ha birde gözüm hep saatimde
Acaba şimdi nerde
Acaba kiminle
Deyip deyip dalıyorum çıkmaz soruların arasına
Meyhanelerde muhabbet ettiğim insanları unuttum bak
Beni onlara sor geceleri
Adımı verme tanımaz ayyaşlar
Mecnun de anlatsınlar
Yıldızlara sor ben kime benziyorum diye
Ne diyecekler bakalım
İşte öyle ona sor buna sor
Şaka maka bir yana
Sen en iyisi beni kendine sor
Kalbinin derinliklerine bir yolculuk et bakalım
Kim var oralarda
Merak ediyorum
Kırıntıda olsa
Birazcık ben var mıyım acaba? ....
Dün akşam gördüm onu
Gözleri aynı sendi
Dün akşam karşılaştık boş bir sokakta
Seni görmüş gibi oldum bir anda
Heyecanlandım
Mazi canlandı gözümde
Tut ellerimi anne… Bırakma beni bu lanet dünyanın acımasız kucağına,üstü okyanus altı bataklık olan hayat,beni içine çekiyor günden güne.Yolumu kaybettim ben anne,tüm ışıklarım söndü karanlık sokaklarımda.Köpeklere yem etme beni,çakallar dolu çöplüklerde. Arkama bakamıyorum anne,biliyorum ki arkama bakmak için döndüğümde,kuduz bir köpek ısıracak beni.Peşimde Azrail,tutsa borcunu alacak benden.Her yanım çıkmaz sokaklarla dolu, nereye baksam bir zindan,kapıları açılmış sonuna kadar bekliyor beni.Ve tepemde bir mezarlık, ölülere hoş geldin diyor. Kadere oyuncak etme beni anne,oltada yem… Kurtar beni
Sensiz hayat bomboş… Kimse beni sen gibi anlamıyor ve kimse yalansız safça sevmiyor anne.Masum her cümleme bin bir anlam yüklüyorlar, hayat ne acımasızmış keşke hep çocuk kalsaydım,parklarda bahçelerde oynasaydım,kötülük nedir bilmeseydim.Küçücük dünyam vardı, mutluydum. Ne olurdu büyümeseydim, şimdi büyüdüm de ne oldu anne? Dertlerim milyon kere arttı,acılar beni boğmaya kalktı,umut denen masum türkü benden çok uzak kaldı.Kaderime boyun eysem bir cellat boynumu kesip atacak,dirensem ölüm kapımı anında çalacak. Ne yapacağım bilmiyorum anne.Senin gözündeki kıymetimi çakallar ayaklar altına aldı,binlerce kez yerin dibine soktular,tutamadım bir el çıkamadım anne. Sen uzaklarda oğlunu görmezken,ben her gece hayalini öptüm anne. Kaç pranga eskittim,kaç sürgün yedim bilemezsin. Uzaklarda mutlu bilirken beni,ben ıstıraptan her gece yakıyordum kendimi.
Evlen diyordun bana ya anne,kelepçeler nişan yüzüğüm oldu.Yazamazsam eğer bir daha mektup sana, bil ki oğlun artık çok uzaklarda. Bir gün karşılaşacak olursak eğer, sırat köprüsün başında bekleyeceğim anne. Sırtımda geçireceğim karşıya seni, ben düşsem bile aşağı sen düşmeyeceksin anne. Cennette bekle beni belki gelirim,gelemesem de selam gönderirim meleklerle. Artık karşılaşmak haram oldu annem bize,ne bu dünya nede ahiret çıkar yol değil. Zindanlarda geçen ömrüm,ölünce yine hapislerde geçecek anne. Beni düşünme artık… Biliyorum düşünme desem de aklın hep bende. Hayat neden böyle kahpe anne? Sıcaktan yanarken birileri, biz neden soğuktan donuyoruz anne? Aydınlığa boğulurken birileri,biz neden karanlıkta kayboluyoruz? Yarını bile düşünmezken birileri,biz neden hep hayal kuruyoruz? Ölümü akıllarına bile getirmezken birileri, biz neden her gün ölüyoruz anne? biz neden her gün ölüp ölüp diriliyoruz? …
Ah benim güzel annem,isterdim ki umut dolu bir mektup yazayım sana.Gözyaşlarımın suladığı mısraları değil,masum gülücüklerimin uçuştuğu bembeyaz kağıtları göndereyim.Olmuyor güzel annem olmuyor,hayat bize hiç gülmüyor.İsyanla sitemle sövüyorum kadere…İsyankar olma yavrum diyordun ya bana,ben değil hayata aldığım nefese bile isyan eder oldum.Olmadı anne olmadı yapamadım,ben hiç düzgün yaşayamadım.Daha üç yaşında öğrendim kavgayı,tokat yedim belki,çocuktum ama vermedim pamuk şekerimi.İşte böyle anne,elimden hayallerimi almaya kalktılar,umutlarımı çalmaya,beni yerden yere vurmaya kalktılar anne.Ama beceremediler biliyormusun? Evet belki hayallerimi yok ettiler,ama onlarda hayallerimle birlikte yandı.
Ben evlenemedim anne,torun sevgisi yaşatamadım sana.Affet beni…Bir gelinin olamadı örneğin,sana destek olacak.Sen hep kendi yemeğini kendin yaptın anne,hasta olduğunda bir çorba yapacak oğlun yoktu,yada beraber uyuyabileceğin bir torunun…Sen bunları düşünme anne ne olur,bunlar beni zaten yeterince kahrediyor.Birde senin ağlamanı kaldıramam ben anne.
Sana yazdığım her satırı birde gardiyan okuyor anne,doyasıya içimi dökemiyorum,acizliğimi hissettirmemek için.Elim kolum bağlı anne,güneşi görmeyeli ne kadar oldu saymadım,denizin o tuzlu kokusunda bir sigara içmeyeli,hatta karda kaymayalı,ya da bir salıncakta sallanmayalı,sayamadım anne…Nasıl olsa ben hep buradayım,artık rüyalarımda özgürce koşuyorum,dağlarda,ovalarda,kayalıklarda..Ve rüyamda sarılıyorum doya doya,yüzünü bile görmediğim sevgiliye.Ellerinden binlerce kez öpüyorum senin…Bedenim burada esir belki ama ruhum özgür bir kuş,her gece kanatlanıyor,uçuyor mutluluklara,özlemlere,hasretlere….
İçimi yakan gözyaşlarım var benim
Yağmur olup sağnak sağnak yağan umutlarım
Sana şiir yazmak geldi içimden
Menekşeleri küstürdük
Gözlerine benzeteyim derken
Hangi çiçeğe versem gölgeni dahi
Sormasın kimse saatleri bana
Sormasın günleri
Sormasın ayları
Allah kahretsin ki geçmek bilmiyor
Sensiz ömrün geri kalanı
Odamın bir köşesinde
Ayağı kırık eski bir ranza var
Üstünde sırtüstü yatmış ben
Dertlerle boğuşuyorum
Mutlulukları düşlüyorum bazen
Yaşanması mümkünken
Yaşanamayan bulutumsu anıları
Ve sızlıyor içim
Üç şeyi öğrenemedim ben hayatta
Olmazları
Yapamazsınları
ve
Sevemezsinleri
Olmazları oldurdum
Yapamazsınları yaptım
Ama Allah kahretsin ki
Bir sevmeyenleri sevdiremedim kendime
Suçlu kim dersen benim
Aşkımı söylemek
Namlunun ucundaki mermi kadar riskli
Ya beni vurar öldürür yada yakar kalbini
Rüzgârları kıskanıyorum bazen
Saçına dokunuyorlar diye
İnsanlara kızıyorum
Boşuna yoruyorlar o güzel sesini
Bana ne konuşmasın kimse senle
Dokunmasınlar merabalaşmak için bile olsa ellerine
Bakmasınlar gözlerine saçma sapan diyalogları için
Bana ne benim değilsen kimsenin olma
Kıskancım,bencilim ne dersen de
Bana ne
Öyle dersen öyleyim
Senden gelen her şeyi
Sebepsizce kabul ederim
Sen benim olmasan da
Benimsin
Ya benimsin ya toprağın değil
Toprağı da kıskanırım çünkü
Parmağındaki yüzüklere kızıyorum
Bağlıyorlar gereksizce gereksiz insanlara
Hepsi gözümde aptalın teki
Bir tek ben mutlu ederim gerçekten seni
İnanmazsan inanma
Hiç denemeden
Nerden bilebilirsin ki
Boş ver önemi yok zaten
Şartlı sevdalara bağlanmış kalmış hep insanlar
Seni unutmam için tek bir şartım var
Bende sende ömür boyu yalnız yaşayalım
Sen evet dersen ben seve seve katlanırım
Yeter ki kimsenin olma yeter
Kolum kanadım kırılsın varsın
Saçlarıma aklar düşsün
Yüzüm buruşsun
Dişlerim dökülsün
Sen hiç birini görme
Kimse de senin bu hallerini
Bana kolay geliyor öyle söylemesi
Sen bunların hiç birini göze alacak kadar cesur değilsin
Dilerim ki bunları bir kalemde yapabilecek bir sevgili bul
Bulmasan her şey çok daha güzel olur ama
Lanet olası hayatın kanunu işte
Yalnız yaşamaktan korkar hep insanlar
Ben hayalinle bir ömür yaşamayı göze alırım ama
Sen bir saniye bile dayanamazsın bana...
Bir elmanın iki yarısı olabilirdik,bir ekmeği paylaşan iki masum sevgili.Tabiri aciz kalıyor bak,anlatılamıyorsun.Sen anlatılacak kadın değil,benim için yaşanacak hayattın.Koklanıp kenara atılacak bir papatyadan uzak,aklımın mazi sayfalarında ölümsüzlüğe hapsolacak gül kadar asil.Şimdi gideceksin,herkes gibi arkanı döndüğünde bitti zannedeceksin.Ama bir konuda aldanacaksın,arasan da bir ben daha asla bulamayacaksın...
Böyle bitti işte bizim öykümüz,her ne kadar gülmese de yüzümüz.Sende yanlışlıklar bende kıskançlıklar,aslında en çok bana koydu bu vedalar.Şimdi belki mutlusun,gülüyorsun,dilerim tanrıdan bu son olsun.Gerçekler miydi bizi yıpratan yoksa yalanlar mıydı ayakta kalmamızı sağlayan? Sen bilinmezlerle dolu bir denklemdin,bense matematiği hep 1 olan haylaz bir öğrenci,çözemedim işte seni...
Bugün Pazar
Sen yoksun yanımda
Ve benim canım çok sıkkın
Şiir yazmayalı uzun zaman oluyor
Nedeni ne biliyor musun?
Ne zaman yazmak için alsam kalemi elime
Çocukluğumu özledim ben,ellerimi donduran ayazda kibrit tadında yaşamayı...Bir dondurmayla mutlu olmayı,bayramlarda şeker peşinde koşmayı,tenefüs aralarını iple çekmeyi.Ödevimi bitirip sokaklarda akşama kadar oynamayı.O sevinçleri,yaramazlıkları,mahallenin en güzel ablasına aşık olmayı...Zaman her şeyin ilacı derler,büyümekse ilaç,adam olduğunu sanıp çocukluğuna özlemle sarılmaksa,o zaman zaman koca bir yalan….
Belkide o sendin
Hayal meyal masallarımın
Toz rengi prensesi
Belki bulup kaybettiğim
Belki hiç ulaşamadığım
...Kırık dökük mazi tadında eski bir hatıra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!