Son mürekkep bu kalemimden senin için damlayan,son isyan dudağımdan dökülen.Birini dokunması sana,ellerini tutması çok koydu bana.Ben hak etmedim bunu desem de yargısız infaz kesti attı boynumu.Bir karalama kağıdıydım sanki can sıkıntısında,kurumuş bir gül sayfaların arasında.Ben hak etmedim köşelerde boynu bükük yapayalnız kalmayı,ama sen çok iyi bildin acımadan canımı almayı...
Hadi vur bana,bağır çağır,hakaret et,yeter ki konuş,sesini duymak istiyorum.Böyle susman öldürüyor beni,sessiz çığlıkların çınlıyor beynimde.Ağlama lütfen bırak ben ağlayayım biten bir aşkın ardından.Biliyorum gideceksin ama lütfen son kez konuş bir elvedayı çok görme,sessiz vedalara alışık değil kalbim,giderken bendeki senide al yoksa içimde sensiz yaşayan sen alır götürür beni benden...
Duygusala bağlamışız hayatı,sen yoksan hep eksik bir tarafım.Uyumak yaşamaktan daha zor gelmeye başladı inan.Ne zaman yastığa koysam başımı önce kokun geliyor aklıma,içime çeke çeke uyuyorum seni.Sonra rüyalarımda beliriyorsun ansızın,maziden kalan masum hatıralar sarıyor kalbimi.Solan bir yaprak ağırlığı üzerimde,gülen bir çocuk yüzü özlemimde.Gelmesen de,benim bu halimi görmesen de,hep aklımdasın artık bilmesen de...
Özlemek: elin, kolun, kalbin bağlı olduktan sonra
Neye yarar?
Gel deyip, bekleyip umutlarla yakarken kendini
başka kollarda mutluysa
Ne yaparsın?
Biliyor musun reddetmelerini bile özledim
Git demelerini, susmanı, sesini.tatlı tatlı kızmalarnı
Gözlerini, nefesini, kısacası seni özledim
Bazen aşk yakar insanı
Hüzzam şarkıları dolarsın diline
Hüsranı mekân bilirsin derdine
Hicranı yaşarsın kalbinde
Ve
Susarsın
Oysa neler anlatır kalbin
Ama
Dilin konuşamaz olur
Susarsın
Bir konuşsan neler anlatacaksındır
Hıçkıra hıçkıra seviyorumlu cümlelerin
Dolanır kalır içinde bir yerlere
Bildiğin kelimeler bile
Yabancı olur bir anda
Harf harf içini
Taşla ezer aşk
Mantık zaten uçup gitmiştir
Kuş misali uzaklara
Bir duyguların vardır yanında
Onlarında aklı zaten firarda
En olmadık bi anda aklına gelir o
Tam gülerken mesela
Birden gülücüklerin kitlenir kalır
Asılır yüzün
Düşünürsün
Ya da boş bir caddede yürürken
Ansızın yanında belirir hayali
Ah dersin keşke olsa o da benle
En mutlu anında bile bir eziklik vardır daima
da görseydi benim bu hallerimi dersin
Ama en çokta yalnızlığın bataklığında boğulurken
Onun bir yudum hüsran yokluğunu hissedersin
Tutmaz kimse elini
Kendi kendinle baş başa
Kendi kendini yersin
Yaşamak ve ölmek bir olur
Darma duman eder kalbini
Paramparça olur aklın
Bir yanına ama genelde sol tarafına
Çaresizlik çöker
Döner durursun üç beş metrekarelik bi alanda
Elinde hep o dumanı zehirli sigara
Halka yapıp kafa dağıtmak istersin
Ama halkadan çok gözlerini hatırlatır
Lanet olası duman
Bazen bir kadeh şarap olur o
Baktıkça dudakları gelir aklına
Daha çok içersin
İçine hapsediyormuş gibi bir duygu belirir içinde
Devirirsin şişeleri bir bir
Ama maalesef eline geçen hiç bir şey yoktur
Bomboş bir kalp
Hayattan bıkmış bir hayat
Hep yalnızlığı işiten iki kulak
Birde sövmelere papağan olmuş dil
Aslında kimse için üzmeye değmez kendini
Yıpratmaya ağlanmaya hakkı yoktur kimsenin seni
Onunda haberi yoktur baksan senin bu hallerinden
Sen kendi kendini yakarsın
Onun için bırak gitsin gelmiyorsa
Ağaca takılmış uçurtmanın telini
Değmez çünkü kimse için derbeder etmeye kendini...
Ankaranın yağmur altı bulutlu sokaklarında yürüyorum,aklımda hayaller,gözümde üç damla yaş ve dilimde şarkımız.Bu ayrılık yakışmadı bize,ağır geldi,yıprandık ve en önemlisi sen beni bende seni yaraladık.Nasıl oldu,dokunmaya bile kıyamazken sana,nefesini öpmeye doyamazken,en ağır hakaretleri söyleyen iki düşmanız şimdi.Keşke olmasaydı diyebilsem...Keşke.Ama ayrılmışız bi kere kavuşmak Ademle Havadan beri haram bize..
Vedaları bana bırak
Mutlulukları al git sen
Yaşarım bende unutulmaya yüz tutmuş bir beste tadında
Yalnızlılığımın bir bıçak gibi keskin kayalıklarında
Solar giderim dalından kopan bir gül gibi mazilerin arasında
Bugün gördüm galiba ölümü
Yalnızlığınla yalnızım bu akşam,yalnızlığına sarılıp yatacağım,yalnızlığının elini tutacağım.Yaşadığım veya yaşamadığım ne varsa hepsini tek tek yakacağım.Ben senden bi haber sen benden…Hiç başlamamış bir filmin reklam arası gibiyiz,anlamsız.Hiç yaşanmamış bir aşk macerasının ayrılık safhasındayız,yalansız.Biraz olsun anlamaya çalışsaydık birbirimizi dert değil mutluluk çizerdi resmimizi...
Aksi bir yaprağım şimdi
Rüzgara karşı inatla direnen
Huysuz fırtınaları kıskandıran
Ölüm sessizliğini andıran
Hayat çizgimi taşırıyor hep bildiklerim
Aklım sorgulamıyor sevdiklerimi
Her hareketini doğru olarak görüyor
Aklımda ben gibi aptalın teki
Sevmiyor diyorum bazen
Sevmeyecekte hiç
Ne diye hayal kuruyor anlamıyorum
Geri zekalı kalbim
Öyle işte geçiyor günler
Salaş kahvehane köşelerinde
Bir çay parasına saatlerce oturmak
Ağır geliyor aslında
Ama ne yaparsın bir dosta hasretiz
Parklarda yabancı yüzler var
Camiye gitsem veto eder imam
Mecburen katlanıyoruz işte
Sonbaharları seviyorum artık
Kendimden çok şey taşıyorlar
Hep boynu bükük yapraklar
Nedense beni bana hatırlatıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!