Bejan Matur Şiirleri - Şair Bejan Matur

Bejan Matur

Unut o kadının
Siyah gözlü maviliğini
Minyatürlerdeki sessizliğini unut

O kadının
Suyu öperken

Devamını Oku
Bejan Matur

1.
Olmamış iki hayvan gibiydik.
O gece,
Salınan bir kabuğun kalbinde
Karanlığı duyduk,
Bizden ötede

Devamını Oku
Bejan Matur

Bize kanlı bir uykunun, bir kardeşlik sabahı başlatacağı müjdelenmedi.
Cinayetten dönen kardeşiniz, gölgesini gizlediği duvarların ötesini görür.
Ellerini yıkar ve sizi dünyada bir söz olarak bırakır.

Sessiz bir törenle iç geçirme arasında duran yerde gömdüm onları.
Ölü oğullar. Kurban hepsi.

Devamını Oku
Bejan Matur

Eskidendi
Kelimelerin kalbini açar bakardım.
Eskidendi
Uçar üzerinden bozkırın
Çocukluğa giderdim.

Devamını Oku
Bejan Matur

1.
Dalaganın ötesine geçmekle oldu hayat
Kanın aktığını görmekle.
Kimsenin soluğu kesmiyor soluğumu
Otların dilinden anlayan bir kadın tanıyorum
Kuyuların gözlerinden öpen.

Devamını Oku
Bejan Matur

İnsan hep başlangıca inanıyor
Annenin dokunuşu
Ve ilk soluk
Bir el saçlarda gezinirken
Şefkatli bir yürek
Öyle sanıyor dünyayı.

Devamını Oku
Bejan Matur

Kelimeler sonsuzluğun kanatlarıdır
Yaklaşır ve uzaklaşırlar kalbe.

Şimdi kim kapatacak açılan kalbi
Hangi sözler?
Harflerin yorganını

Devamını Oku
Bejan Matur

Sana geldiğimde
Kanatlarını,
Siyah taşlarla örülmüş
O ıssız şehrin üzerinde açacak,
Bulduğum bir ağacın dallarına tüneyecek
Ve acıyla bağıracaktım.

Devamını Oku
Bejan Matur

Şiirlerimin hiçbir eskizini yok etmiyorum. İlk defter halinden son dosyalanmış haline kadar, arada defalarca yeniden yazılan şiirleri tutuyorum. Şiirin hikâyesini bütün bu yazılanlardan daha iyi o arşiv anlatır çünkü!

Bir şiirin hikayesini yazmak, şiirin gelişini yazmaktır. Gelir çünkü. Bir sestir başlangıçta. Çağırır… Çağırmakla kalmaz, ruhu ele geçirir. Gelen sesin ne söylediği size de açıklanmış değildir. Bir perdeyle var olur. Ruhuna gireceği şairi derinliğine çağıran büyük vakum. O vakumdan hangi harflerin aktığı, hangi kelimelerin size yağdığı hiçbir zaman bilinemez. O nedenle bir şiirin hikayesini yazmak, sesin hikayesini yazmaktır. Sesin gelişini, esir edişini…

Çünkü şiir başlangıçta sadece sestir. Kelimeleri yoktur. Anlam yoktur. Kağıt kaleme sahipsem bana kelime olarak görünen şeydir… Bu nedenle beş kitabın sonuncusundan başlamak istedim. Çünkü diğerlerine hiç benzemeyen bir kuvvetle geldi. Bir göktaşı gibi aktı ve düştüğü yerde büyük bir krater açtı. Bir ses krateri. Ve ben o kraterde bulduğum sesleri kelime yaparak taşa dönüştürdüm yeniden. Aslına dönüştürdüm yani. Sonsuzluktan süzülmüş küçük siyah taşlar. Parlaklığı ile kalbin sonsuzluğa ait olduğuna işaret eden…

Devamını Oku
Bejan Matur

Bir inci saflığıyla
Bekledim çukurumda
Beyaz bir taş olmalıydı uykum.
Beklesem olurdu zamanla.
Göğsümde gezinen ağır el
Kal dedi.

Devamını Oku